Page 298 - 2021 Yıllık Rapor
P. 298
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Türkiye devlet yönetiminde reform sürecinin temeline hâkim olan felsefe, insanı
öne çıkaran ve insanımızın gündelik hayatının esenlik içerisinde, mutlu ve huzurlu
geçmesini sağlayacak olan “insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışının sonucudur.
Bilindiği gibi temel hak ve özgürlükler ile hukukun üstünlüğünün gerçek anlamda
korunması ve geliştirilmesi noktasında, bu hak ve özgürlüklerin sadece yazılı hukuk
belgelerinde kayıt altına alınması yeterli olmayıp kamu gücü kullanan kişilerin hukuka
olan inancı da büyük önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki özellikle siyasî, hukukî
ve idarî alanlarda gerçekleştirilen reformların varlığı kadar somut olarak uygulanması
önem arz etmektedir. Kanun ve diğer hukuk kurallarının kanun adamları (hâkim ve
savcılar, kolluk amir ve memurları, sivil idareciler ve askeri personel) ve diğer kamu
görevlileri ile bireylerin davranışlarına yansıması, bilinç düzeyinin artmasına bağlı olarak
zaman alıcı bir süreçtir. Bir diğer ifade ile sadece yasa değişikliğinin yeterli olmadığı,
ancak devamlı, özverili, ortaklaşa gayretlerin sonucunda ulaşılacak bir hedeftir.
Modernleşmenin mevzuat alanında sağlanması kadar, bunun gerektiği gibi ve etkili
bir biçimde uygulanması da gerekmektedir. Yani mevzuat alanındaki iyileştirmelerin,
“idarî uygulama” ve “yargısal uygulama” alanlarındaki işleyişe de yansıtılması önem
taşımaktadır. İşte bu noktada, Kamu Denetçiliği Kurumunun, bu bilincin artırılması,
yerleşmesi ve kamu idaresinin şeffaf, hesap verebilir ve iyi yönetim ilkeleri çerçevesinde
kamu hizmeti üretme kapasitesinin geliştirilmesinde önemli katkısı bulunmaktadır.
Elbette hukuk ve siyaset alanındaki reformlar dinamik bir süreç olup nihai noktası
olmayan, her adımla daha da ileriye götürülmeye uygun bir çalışma alanıdır.
2021 yılı içerisinde Kurumumuza, temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddialarını içeren
çok sayıda başvuru iletilmiştir. Söz konusu başvuruların çoğunluğu bireysel nitelikte
olmakla beraber, bazı somut ihlal iddialarının, avukatlar, sivil toplum örgütleri ve
meslek kuruluşları tarafından da Kurumumuza iletildiği görülmektedir. Bu durum
aynı zamanda, kamuoyunda ve bireylerin nazarında Kurumumuza yönelik bir güvenin
varlığına da işaret etmektedir.
Bu rapor döneminde iletilen şikâyetler arasında, ceza infaz kurumlarında ve diğer kapalı
kurumlarda yaşanan hak ihlali başvuruları, dilekçe ve bilgi edinme, seçme ve seçilme,
vatandaşlık, seyahat, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakları, düşünce, vicdan ve inanç
özgürlüğü, işkence ve kötü muamele yasağı alanlarındaki ihlal iddialarını muhtevi
başvurular öncelik taşımaktadır.
Söz konusu başvurular esas alınmak sureti ile 2021 yılı faaliyet döneminde insan hakları
alanında Kurumumuzca ele alınan şikâyet başvuruları hakkında analiz ile bu alana dair
temel gözlem ve değerlendirmelerimiz aşağıda özetlenmektedir.
7.10.1 Kapalı Kurumlarda Yürütülen İş ve İşlemler ile Uygulamaların
Temel İnsan Hakları İlkeleri Açısından Değerlendirilmesi
Yetkili makamlar tarafından usulüne uygun şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılan
kişilerin konulduğu yerler, “kapalı kurum” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımın
içerisine, ceza infaz kurumları, geri gönderme merkezleri, kolluk birimlerine ait
2021 YILLIK RAPOR 297