Page 304 - 2021 Yıllık Rapor

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

çıkmaktadır. İdare bir taraftan kişinin cezasını infaz ederken başkasına zarar vermemesi,
bir taraftan da başkalarını korumak adına kişiye ceza maksatlı tek kişilik odada
barındırmaması gerekmektedir. Kurumumuz bu konudaki durumun zorluğunun
farkındadır. Ancak idarenin bir şekilde, etrafına zarar veren kişilerin tabiatına uygun
şekilde ıslahına, etrafına zarar vermesinin önüne geçerek yasal mevzuat sınırları
içerisinde kişinin barındırılmasına yönelik çare üretmelidir.
Bu noktada son bir husus, diğer kişilere zarar veren mahkûmlar hakkında verilecek
tedbir kararlarında, ceza infaz kurumu idare ve gözlem kurullarının daha titiz
yaklaşması, sosyal çalışmacıların bu mahkûmlar üzerinde yoğunlaşmalarına
imkân verilmesi gereğidir. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin
Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik’in ilgili maddelerinde, bu tarz kişiler açısından
bazı rehabilitasyon programlarının öngörüldüğü görülmektedir. Bunlar arasında,
“iyileştirme ve bireyselleştirme”, “psiko-sosyal yardım”, “destek programları-kütüphane, din
kültürü ve ahlak öğretimi, sportif faaliyetler vb.” ve “çalışma” sayılabilir. Diğer yandan
aynı Yönetmelik, tüm tutulu kişilerin davranış gelişiminin izlenmesi ve denetlenmesine
yönelik pek çok araçtan da bahsetmektedir. Bunlar arasında risk değerlendirme ölçeği,
gelişim değerlendirme sistemi, gelişim puanlaması ve raporları sayılabilir.
Yukarıda yer verilen rehabilitasyon çalışmalarına rağmen çok kısa süreliğine
başvurulması kaçınılmaz hale gelen durumlarda, sıkı doktor kontrolü altında ve yeterli
fiziki imkanlar (havalandırma vb.) çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması gerektiği
değerlendirilmektedir.
7.10.1.1.3 COVID-19 Salgını Kapsamında Alınan Tedbirler Meselesi

2019 yılının son günlerinde, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan şehrinde, yeni
koronavirüs (COVID-19) olarak adlandırılan bulaşıcı bir salgın hastalık baş göstermiş
ve tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Ülkemizde, bu hastalık, ilk çıkışından itibaren
yakından takip edilmiş, gerekli hazırlıklar yapılmış ve hastalığın ülkeye girişini önleyici
tedbirler alınmıştır. Ancak doğası gereği yayılımı önlenemeyen salgının 11 Mart 2020
tarihinde ülkemizde de görüldüğü tespit edilmiş ve bu tarihten itibaren Türkiye, salgınla
mücadele konusunda, tüm kurum, kuruluş ve devlet imkânları ile toplum kesimlerinin
gayretinden mürekkep bir seferberlik başlatmıştır. Bu kapsamda, 2020 yılının Ocak
ayından itibaren alınan tedbirlere 11 Mart 2020 tarihinden itibaren yenileri eklenmiş ve
günümüze kadar salgının yayılmasını önlemek amacıyla çok geniş ve detaylı tedbirlere
başvurulmuştur.

Uzmanlar, COVID-19 küresel salgınının, tüm dünyada tüm toplum kesimi gruplar
üzerinde ve farklı alanlarda/sektörlerde uzun vadeli olumsuz etkilerinin olacağını
öngörmektedir. Örneğin ortaya çıkan ekonomik sıkıntıların, özellikle hassas gruplar
üzerinde, bu kesimin istihdamının azalması şeklinde olumsuz bir etkiye yol açacağı,
kamu bütçelerinin kısılması sureti ile kamu hizmetlerine erişimin azalabileceği,
çocukların dijital cihaz ve internet yetersizliği nedeniyle okula erişimde zorluklarla
karşılaşacakları ifade edilmektedir. Bunun yanı sıra temel sağlık hizmetleri açısından da
endişe verici olumsuzlukların yaşanabileceği belirtilmektedir.

2021 YILLIK RAPOR 303