Page 305 - 2021 Yıllık Rapor
P. 305
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Birleşmiş Milletlerin de vurguladığı üzere, özellikle engelli bireyler ile çocuk, genç ve
yaşlı nüfus ve kronik hastalık sahipleri COVID-19’a karşı en dirençsiz gruplar arasında
yer almaktadır. Bu noktada BM, ulusal devletleri, incinebilir bireyleri de içerecek
biçimde ilave önlemler almaları noktasında uyarmış ve bu bireylerin hiç karşılaşılmadığı
kadar büyük tehditlerle karşı karşıya bulunduğundan bahisle, özellikle bakım evlerinde
salgın kaynaklı ölümlerin yüksek olduğunun altını çizmiştir.
BM ayrıca, psikiyatri merkezlerinde ve cezaevlerindeki bireylerin durumlarının
çoğunlukla tehlike altında olduğu, bulaşı oranının yüksek olduğu ve dış gözlem/
denetim eksikliğinin altını çizmektedir.
Salgının ne kadar süreceği noktasında belirsizlik olduğundan, hem devlet kurumlarının
hem de toplumun çalışma ve hayat şartlarını yeni duruma göre uyarlaması önem arz
etmektedir. Bu noktada ombudsmanlık kurumları gibi bağımsız şekilde inceleme
ve araştırma yapan kurumların da gerek hastalıktan korunma gerekse insan hakkı
ihlallerinin önlenmesi amacı ile denetim ve gözetim fonksiyonunu artırması ve kapalı
kurum ve kuruluşları (ceza infaz kurumu, akıl hastaneleri, bakımevleri, ıslahevleri vb.)
daha yakından izlemesi yüksek önemi haizdir. Hatta isteği dışında kapalı mekânlarda
tutulan kişilerin durumu, özel bir inceleme yapılmasını gerektirmektedir.
Kapalı kurumlarda barındırılan kişiler tarafından ve bu kişiler adına iletilen başvuruların
temelinde, COVID-19 sürecinde, tutulu hastaların hayatlarının daha büyük risk altına
girdiği; bu kapsamda koğuşların kalabalıklığı, hijyen şartlarının sağlanmaması, sağlıklı
ve güvenilir beslenme imkanının bulunmaması ve salgın gerekçesi ile hastaların revire
çıkarılmamasının, risk oluşturduğu; COVID-19 testi pozitif çıkan hasta mahpusların
karantina ortamının kurallara uygun olmadığı; karantina koğuşlarının sağlıksız olduğu;
zorunlu durumda hastaneye gidip gelen ve kendine bakamayacak durumda olan
mahpusların, karantina koğuşlarında kalmak zorunda bırakılmalarının ise risk içerdiği;
öte yandan cezaevlerinde gittikçe yayılan salgın hastalığa dair güncel verinin muntazaman
açıklanmadığı; hastalığın yayılma hızı ve bulaşma riskinin yüksek olması ve ayrıca
kronik hastalığı bulunan çok sayıda hasta mahkûmun varlığı göz önünde tutulduğunda,
cezaevlerinde toplu ölümler yaşanabileceği iddialarına istinaden cezaevlerindeki hasta
tutuklu ve hükümlüler için bir düzenleme yapılarak tahliyelerinin sağlanması ve
cezalarının infazı noktasında seçenek yaptırımların gündeme alınmasına dönük adım
atılması, tüm gerekli mekanizmaların işletilerek bu konuda ivedi tedbirlerin alınması
talepleri yer almaktadır.
Söz konusu iddialara konu başvurular Kurumumuzca titizlikle incelenmektedir. Bu
kapsamdaki bir başvuru hakkında yürütülen inceleme ve araştırma neticesinde, “…
tutulu kişilerin, özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları dışında, toplumda diğer kişilerin
sahip olduğu tüm haklardan yararlanma hakkına sahip oldukları, hatta bazı hakların
kullanılmasının tutulu kişiler için özellikle önemli olduğu, bu haklar arasında özellikle zarar
görmekten korunma hakkı, sağlık ve bakım hakkının geldiği aşikardır… kamu idaresinin,
tutulu kişilerin temel sağlık hizmetlerine erişim hakkının gereklerinin yerine getirilmesi,
her türlü sağlık hizmetinin eksiksiz olarak verilmesi, 65 yaş üzeri hükümlü/tutuklular ile
304 2021 YILLIK RAPOR