Page 406 - 2021 Yıllık Rapor
P. 406
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Sağlık hakkı, diğer bütün insan hakları gibi taraf Devletlere “saygı duyma”, “koruma”
ve “yerine getirme” şeklinde sorumluluk yüklemektedir. Saygı duyma sorumluluğu,
Devletlerin sağlık hakkından faydalanılmasına doğrudan veya dolaylı yoldan müdahale
etmemelerini gerektirir. Yerine getirme sorumluluğu, herkesin sağlık hakkından
faydalanabilmesi için Devletlerin gerekli tüm tedbirleri alma yükümlülüklerini
içermektedir. Koruma sorumluluğu ise, Devletlerin üçüncü kişilerin sözleşmenin 12’nci
maddedeki güvencelere müdahalelerini engellemeye yönelik tedbirler almalarını ifade
etmektedir.
Sağlık hakkı ihlal edilmiş herhangi bir kişi veya grup, gerek ulusal gerekse uluslararası
düzeyde etkili hak arama yollarına erişebilmelidir. Bahse konu Sözleşme’ye uyma
konusunda esas sorumlu, Devletler olsa da toplumun bütün üyeleri, bireyleri, özellikle
de sağlık sektöründe çalışanlar, sağlık hakkının gerçekleşmesi konusunda yükümlülük
altındadır. Sağlık çalışanlarının en yüksek etik kurallara uygun davranarak hastalara
mümkün olan en yüksek bakım ve tedavi standartlarını sağlaması gerekmektedir.
Diğer taraftan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokollerde “sağlık hakkı”
ile ilgili açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
(AİHM) tarafından sağlık hakkıyla ilgili başvurular Sözleşme ve Ek Protokollerde
güvenceye alınan hak ve özgürlüklerle bağlantılı olarak incelenmektedir.
İç hukukumuza bakacak olursak, sağlık hakkı ile ilgili başvurular çözüme kavuşturulurken
1982 Anayasası’nın 17’nci maddesinde yer alan “Herkes, yaşama, maddî ve manevî
varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı
haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî
deneylere tâbi tutulamaz.” hükmü, 56’ncı maddesinde yer alan “ Herkes, sağlıklı ve
dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve
çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını,
beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve
verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp
hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal
kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın
bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.” hükmü, 60’ıncı
maddesinde yer alan “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği
sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” hükmü ve 65’inci maddesinde yer
alan “Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin
amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine
getirir.” hükmü bir arda değerlendirilmektedir. Yani, incelemelerde yaşama hakkı,
sağlık hakkı, sosyal güvenlik hakkı ile mali kaynaklarının yeterliliği ölçütü temel
değerlendirme kriterleri olmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’ne göre de bu husus “devlet ekonomik ve sosyal alandaki
görevlerini yerine getirirken uygulayacağı sınırlamalarda ‘yaşama hakkını’ ortadan kaldıran
düzenlemeler” yapamaz şeklinde yorumlanmaktadır. 334
334 AYM, T.17.1.1991, E.1990/27, K.1991/2
2021 YILLIK RAPOR 405