Page 377 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 377
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
belgeler ışığında gözden geçirilmiş ve iyileştirilmiştir. Sadece mevzuat uyumunun yeterli
olmaması, mevzuatın etkili bir şekilde uygulamaya geçirilmesi gerektiğinden hareketle;
kat edilen ilerlemeler, idarî ve yargısal alanda dönüşüme ve ilerlemeye konu edilmiş ve
topyekûn bir zihinsel dönüşüme zemin hazırlanmıştır.
Türkiye, bu konudaki sorumluluklarının bilinci ile hareket ederek, temel hak ve
özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi mekanizmalarını kararlılıkla kurumsallaşmaya
çalışmaktadır. Bu anlamda Türkiye, farklı inanç ve kültürlerin barış içerisinde bir
arada yaşamasına fırsat veren tarihî devlet geleneği ile sivil ve demokratik hayatın
gerekliliklerini birleştirdiği nispette; sadece kendi vatandaşları için değil, aynı zamanda
bölge coğrafyası için de ideal bir örnek teşkil etme potansiyeline sahip konumdadır.
Toplumsal gelişimin bir neticesi olarak, devlet idaresinde de kurumsal ve fonksiyonel
temelde değişim bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Esasen bu değişimin ana
zeminini, “iyi yönetim” kavramının da içeriğini oluşturacak şekilde, insan haklarının
öneminden hareket bulan, günümüz toplumunun demokratik talep ve beklentileri ile
şekillenen ve özgürlükçü bakış açısının korunması anlayışını benimseyen bir iyileştirme
süreci teşkil etmektedir. Bu yükümlülük sadece Türkiye açısından geçerli olmayıp;
insanca yaşamanın önemine inanan her ülke açısından temel bir sorumluluktur.
Günümüz yönetim anlayışı, bireyin maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi, birey
merkezli toplumsal bilincin oluşturulması, aşırı merkezi yetkilerle hantallaşan kamu
yönetimi aygıtının birey ve yerelleşme politikalarıyla hem siyasî hem de ekonomik
açıdan bireyin üzerinde yük olmaktan çıkartılması gibi günümüzde çok daha derin ve
işlevsel anlamları içeren “insan onuru” kavramına dayanan bir modeldir. Bu model,
gerekli örgütsel ve fonksiyonel değişikliklerin yapılmasını içeren ve süreklilik arz eden
dinamik bir süreçtir.
Siyasî, hukukî ve idarî alanlardaki kat edilen reformların, somut olarak hayata
geçirilmesi de ayrı bir öneme sahiptir. Farklı bir anlatım ile mevzuat alanında
gerçekleştirilen iyileştirme adımlarının, kanun insanlarının (hâkim, savcı, mülki
amir, kolluk amir ve memurları, askeri personel vs.) ve toplumu oluşturan bireylerin
davranışlarına yansıması gerekmekte olup; bu durum bilinç düzeyinin artmasına bağlı
olarak zaman alıcı bir süreç gerektirmektedir. Bir diğer ifade ile “geceden sabaha”
mümkün olmayan ve ancak özverili, bilinçli, iradi gayretlerin sonucunda ulaşılacak
bir hedef söz konusudur. Zira sonuçta insan hakları standartlarının mevzuat alanında
sağlanması kadar, bunun gerektiği gibi ve etkili bir biçimde uygulanması da büyük
önem arz etmektedir. Bir başka deyişle, mevzuat alanındaki iyileştirmelerin, idarî ve
yargısal uygulama alanlarındaki işleyişe de yansıtılması büyük önem arz etmektedir.
Günümüzde hukuki olarak Türkiye’de yaşayan tüm bireylerin; din, dil, ırk, mezhep,
bölge, felsefi kanaat, siyasi görüş ve kültür farklılıkları gözetilmeksizin, temel hayat
standartlarına sahip olmaları sağlanmış olup özellikle gündelik somut hayatın işleyişi
376 2022 YILLIK RAPOR