Page 381 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 381
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Modern infaz sistemlerinin temel amacı, “tutulu kişilerin” bir taraftan cezalarının infazı
diğer taraftan da bu kişilerin ıslahı ve topluma yeniden katılımlarının kolaylaştırılması
amacına dayanmaktadır. Bu husus, 5275 sayılı Kanunun “İnfazda temel amaç” başlıklı
3’üncü maddesinde, hükümlünün öncelikle genel ve özel önlemesinin sağlanmasının
(cezanın infazı) yanı sıra, yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek,
toplumu suça karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek,
üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir
yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak şeklinde tarif edilmiştir. Yine Kanunun “Hapis
cezalarının infazında gözetilecek ilkeler” başlıklı 6’ncı maddesinde; ‘hükümlülerin
güvenli bir biçimde ve kaçmalarını önleyecek tedbirler alınarak düzen, güvenlik
ve disiplin çerçevesinde tutulacakları’, ‘hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu kıldığı
hürriyetten mahrumiyetin, insan onuruna saygının korunmasını sağlayan maddî ve
manevî şartlar altında çektirileceği’, ‘cezanın infazında hükümlünün iyileştirilmesi
hususunda mümkün olan araç ve imkânların kullanılacağı’, ‘hükümlünün kanun ve
yönetmeliklerle tanınmış haklarının dokunulmazlığını sağlamak üzere cezanın infazında
ve iyileştirme çabalarında kanunîlik ve hukuka uygunluk ilkelerinin esas alınacağı’,
‘hükümlülerin kişilikleriyle orantılı bireyselleştirilmiş programlara yer verilmesine özen
gösterileceği’ ve ‘ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve
ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınmasının zorunlu
olduğu’ şeklinde açıklanan ilkelere yer vermek suretiyle bu amacın sağlanmasına yönelik
tedbirler teminat altına alınmıştır.
Görüleceği gibi 5275 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi hükmü uyarınca, hürriyeti bağlayıcı
cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten mahrum bırakma ve ceza infaz kurumlarının düzen,
güvenlik ve disiplininin sağlanmasına yönelik olarak Kanununla öngörülen müeyyideler
haricinde bir “kısıtlama”, “tedbir” veya “ceza” hukuka aykırılık oluşturacaktır.
Mahkûmların, gerek yargılama sırasında tutuklu bulundukları süreler içinde, gerekse
cezalarının infazı sırasında, hürriyet hakları dışında, Anayasa ve kanunlarda tanınan diğer
insan haklarında bir kısıtlama ya da sınırlamaya neden olunmamalıdır. Kurumumuzun
mahkûm başvurularına ilişkin temel yaklaşımı, mahkûmların hürriyetleri dışında diğer
haklarından mahrum bırakılamayacakları ilkesi üzerine inşa edilmiştir. Mahkûmların
haklarının etkili bir şekilde korunmasının, mahkûmun rehabilitasyonunun başarılı
bir şekilde sürdürülmesine katkısı olacağından hareketle Kurumumuz, özellikle ceza
infaz kurumlarının hassas yapısı da gözetilerek, mahkûmların haklarına riayet edilmesi
konusunda kararlı bir role sahiptir.
Kurumumuzca, kurum güvenliği ve disiplini meselesi konusunda somut olarak
şu şekilde bir ayrıma gidilmektedir. Ceza infaz kurumlarında “iç güvenliğin” ve
“disiplinin” temini, şüphesizdir ki kamu idaresinin öncelik ve sorumluluklarından
birisidir. Ancak burada, kurum iç güvenliğinin ihlali ile kurum disiplinine mugayir
hareketlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve buna göre yaptırım veya güç kullanımına
380 2022 YILLIK RAPOR