Page 383 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 383

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 Ceza infaz kurumlarında yaşanan ve “iç güvenliği” ve “disiplini” ihlal eden hadiselerde,
                 bu olayların ağırlık derecesine göre başvurulabilecek “kademeli araçlar” ve bu araçların
                 hangi hallerde nasıl kullanabileceğine ilişkin mevzuatın oluşturulması, mevcut hukuk
                 metinlerinin gözden geçirilmesi; kurumlarda görevli personelin şiddet olaylarına
                 müdahale konusunda tecrübelerinin arttırılması, bir “kararsızlığa” veya “aşırılığa”
                 meydan vermeden, ne yapacaklarını önceden bilmesi ve hazırlıklı olması için düzenli
                 eğitime (stres yönetimi, müzakere teknikleri vs. alanlarda) tabi tutulması ve acil durum
                 senaryolarının hazırlanması; ceza infaz kurumu görevlileri ile tutulu kişilerin her
                 türlü fiziki temaslarının, zorunlu durumlar hariç her daim kamera gören ortamlarda
                 gerçekleşmesi ve kamera kayıtlarının gerçek zamanlı tutulması ve ekranda tarih ve
                 saat bilgisinin yer alması amacı ile gerekli tedbirlerin alınması hususları Kurumumuz
                 tarafından yapılan incelemelerde öne çıkan konular arasındadır.

                 7.11.1.1.2 Travma Önleyici Oda

                 Ceza infaz kurumlarında idari çalışanlara ya da diğer mahpuslara karşı güvenlik ve
                 disipline mugayir davranış sergileyen ve ikazlara rağmen bundan vazgeçmeyen, kendine
                 zarar  veren  kişilerin,  başta  kendilerine  olmak  üzere,  diğer  tutululara  ve  görevlilere,
                 ayrıca eşyaya zarar vermelerinin önüne geçmek amacıyla kısa süreliğine, “doku hasarı ve
                 travma önleyici oda” şeklinde tanımlanan ve yumuşak oda olarak bilinen bir ortamda
                 özel izolasyona tabi tutulmaktadırlar.

                 İlke olarak hukuka uygun bir müdahale şekli teşkil eden bu tedbir, temel güvencelere
                 aykırı surette icra edilmesi durumunda, en temel insan hakları ihlali niteliğine
                 bürünebilmektedir. Bir insan hakkı ihlali ile sonuçlanmaması için, yumuşak odaya alma
                 tedbirinin, aşağıda kayıtlı güvencelere uygun surette icrası gerektiği değerlendirilmektedir.

                 Öncelikli olarak bu tedbire başvurulmasının önüne geçmek için, cezaevi idarecilerinin,
                 her türden “disipline mugayir” eylemlere yönelik otomatik ve derhal müdahale
                 alışkanlığından/uygulamasında vazgeçmeleri önemlidir. Yukarıda da bahsedildiği üzere
                 kurum güvenliği ile kurum disiplini arasında ayrım yapılması ve kurum disiplinine
                 mugayir her türden eyleme yönelik otomatik güç kullanımından kaçınılması
                 gerekmektedir. Zira belirtildiği gibi güç kullanımı/müdahale ile sonuçlanan hemen her
                 olayın ardından, mahkûmların yumuşak odaya alınması kaçınılmaz hale gelmektedir.
                 Oysa yumuşak odada tutma tedbiri, ancak istisnai hallerde başvurulması gereken bir araç
                 olmanın yanı sıra Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün “Yumuşak
                 malzeme ile hazırlanan odaların kullanımı” konulu 27.11.2017 ve 14.05.2019 tarihli
                 yazılarında da yer verildiği üzere bir disiplin cezası olmadığı gibi bu odalar disiplin
                 cezalarının uygulama alanı da değildir.

                 Diğer yandan, tutulu kişinin sakinleşmesi için yumuşak odaya konulması, kurum
                 güvenliği ya da disiplini sağlama yükümlülüğüne sahip olan idarenin takdirindedir.
                 Bununla birlikte, barındırdığı muhtemel insan hakkı ihlallerinden kaçınmak amacıyla
                 bu tedbire, kurum müdürünün izni dairesinde, ancak kurumun güvenliğini/düzenini



             382 2022 YILLIK RAPOR
   378   379   380   381   382   383   384   385   386   387   388