Page 187 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 187
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
hasta kayıtlarında artık artma olmadığı ve yeni hastaların kayıtlarının bahse konu
merkeze yapıldığı, dolayısıyla şikâyetinden vazgeçtiği ifade edilmiştir. 39
Sağlık konusunda iletilen bir diğer başvuruda şikâyetçi tarafından özetle; özel
bir hastanede prostat ve üretra darlığı nedeniyle ilgili doktor tarafından yapılan
ameliyatının başarısızlıkla sonuçlandığı, ameliyat öncesinde kendisine yanlış ve eksik
bilgi verildiği, ameliyat sonrasında geceleri 8-10 defa idrara çıkmaya başladığı, ağrı ve
yanma şikâyeti bulunduğu, 15 günde bir sonda takmak zorunda kaldığı, sondayı bir
hafta sonra çıkarabildiği, ancak sadece 2-3 gün süreyle daha rahat idrara çıkabildiği
ve tekrar sonda takmak zorunda kaldığı, söz konusu şikâyetlerinin ameliyattan önce
bulunmadığı, ameliyat sonrasında İstanbul Bakırköy Osmaniye Eğitim ve Araştırma
Hastanesinden aldığı raporda darlığın aynen durduğunun görüldüğü, doktorun ücret
almak için doğruyu söylemediği, ameliyat sonrasında ağrı ve şikâyetlerinin daha da
arttığı, ameliyattan sonra doktorun kendisine darlık ameliyatlarından 40-50 gün sonra
yine tıkanma olabileceğini söylediği, doktorun bunu ameliyat öncesinde kendisine
söylemesi halinde bile bile ameliyat olmayacağı belirtilmiş ve hastaneye ödediği
tutarın ve takdir edilecek miktarda tazminatın tarafına ödenmesi talep edilmiştir.
Bireylerin sağlık hakkının korunmasına ilişkin gerek ulusal gerekse uluslararası
mevzuatta detaylı hukuki düzenlemeler yapıldığı, hasta haklarına ve bu hakların
geliştirilmesine ilişkin hususlara söz konusu düzenlemelerde oldukça geniş yer
verildiği görülmektedir. Bilgi ve onam formlarının düzenlenmesinde ulusal ve
uluslararası mevzuata aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla birlikte, bu
186 formların düzenlenmesiyle ilgili ispat yükünün hekim ve sağlık kuruluşunda olduğu
düşünüldüğünde somut olayda hastanın bilgilendirilerek hastadan izin alınmasında
aydınlatılmış onam yükümlülüğünün ihlali söz konusu olmasa bile şikâyetçinin
hakları bakımından gerek mevzuattan gerekse mahkeme kararlarından hastaya tüm
bilgilerin tam olarak verilmiş olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Nitekim Avrupa Statüsünün rıza (onay) hakkına ilişkin maddesinde, “sağlık
hizmetini sunanların ise ameliyat ve tedaviye ilişkin tüm bilgileri (riskleri,
sıkıntıları, yan etkileri, alternatif durumları) hastalara vermek zorunda oldukları”,
Avrupa’da Hasta Haklarının Geliştirilmesine İlişkin Bildirgede “hastaların, (…)
önerilen tıbbi girişimleri ve her bir girişimin potansiyel risk veya yararlarını (…)
sağlık durumları konusunda tam olarak bilgilenme hakkına sahip oldukları”
düzenlenerek bilgilendirmenin taşıyacağı nitelikler tespit edilmiştir. Ayrıca Hasta
Hakları Yönetmeliğinin bilgi vermenin usulüne ilişkin maddesinde ise hastanın
39
2016/280 şikâyet numaralı başvuru için verilen 13/10/2016 tarihli Karar Verilmesine Yer Olmadığına
Dair Karar.
YILLIK RAPOR 2016