Page 314 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 314
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Müdürlüğünün uymama gerekçesi incelendiğinde, idarenin başvuranın talebinin
reddine ilişkin dayanaklarının söz konusu kararda çürütülmesine rağmen aynı
savunma ileri sürülerek karara uymaktan imtina edildiği anlaşılmıştır. Özellikle
mevzuat hükümlerinin tekrarı mahiyetindeki idarenin gerekçesi, başvuru kapsamında
ileri sürülen şartın belirlilik ilkesine aykırı olması ve ikamet etme zorunluluğu
aranmasının yaşam hakkını ihlal edici sonuçlar doğurabilmesi ihtimali dolayısıyla
idarenin ileri sürdüğü gerekçeler makul ve kabul edilebilir bulunmamıştır.
- 2015/5571 sayılı başvuru, boşanma kararı sonrası velayeti anneye verilen “çocuklar
ile kişisel ilişki tesisi”nde yaşanılan sorunların çözümü hususunda mevcut hukuki
düzenlemelerin “özel hayat ve aile hayatının korunması/saygı yükümlülüğüne” aykırı
olduğu iddiası hakkındadır.
Kurumumuzca yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, Türk hukukunda
kural olarak, velayet hakkına müdahalenin mahkemeler yoluyla gerçekleştiği, 2004
sayılı İcra ve İflas Kanunu 25/a ve 25/b maddelerine göre kişisel hak sahibi anne
ya da babanın, velayeti kendisine verilmiş diğer eşin bu hakkı kullanmasına izin
vermemesi durumunda, hakkı düzenleyen mahkeme ilamının infazının sağlanması
için icra dairesine takip talebinde bulunabileceği, ancak çocuk teslimine dair ilamın
icrasında çocukların taşınır bir mal teslimi gibi algılandığı, çocuk teslimi ve ilamın
icrasında çocukların psikolojik olarak kötü yönde etkilendikleri ve mağdur duruma
düştükleri, sosyal hizmet uzmanı, icra harç ve masraflarından oluşan çocuk teslim
ücretlerinin yüksek olduğu, bu masrafların çocukla kişisel ilişki kurmak isteyen anne
ya da babanın üzerinde kaldığı, ayrıca ebeveynlerin birbirlerine karşı husumetlerinde
çocuğu kullanmak istemeleri gibi sorunlarla karşılaşıldığı tespitleri yapılarak, bu
hususlara ilişkin yapılacak çalışmalarda idarenin öncelikle çocuğun “üstün yararı”
ilkesini dikkate alması gerektiği değerlendirilmiş ve Adalet Bakanlığı ile Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı’na tavsiyede bulunulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu Tavsiye Kararı üzerine Adalet Bakanlığı, 16/08/2016 ve 22/08/2016
tarihli cevabi yazılarında, çocuk teslimine ilişkin ilamın infazı hakkında Kurumumuz
tarafından önerilen usulün Cumhuriyet Başsavcılıklarınca uygulanması için gerekli
bilgilendirmenin yapıldığını Kurumumuza bildirmiştir. Bu kapsamda İçişleri
Bakanlığından Kurumumuza ulaşan 19/07/2016 tarihli yazıda da, anılan usulün
uygulanması adına tüm il emniyet müdürlüklerine talimat verildiği hususu yer
almaktadır. Yasal düzenlemelere yönelik öneriler hakkında ise; Adalet Bakanlığı
Kanunlar Genel Müdürlüğü 26/07/2016 tarihli yazısıyla, Bakanlığın görev alanına 313
giren kimi hususlarda kanun değişikliği çalışmalarına başlandığı ve bu kapsamda
çalışma grubu kurulduğu, söz konusu kimi önerilerin halihazırda görev yapan İcra
ve İflas Kanununa ilişkin tasarı taslağı hazırlayan Bilim Komisyonunun görev alanda
YILLIK RAPOR 2016