Page 62 - KDK
P. 62
hiç bir kanun, hiç bir nizam ve hiç bir muamelei resmiyenin ahkâmı
mezkûreye ihrazı tefevvuk etmemesini taahhüt eder. “Böylece, Türk
hukukunun ayrıcalıklı bir parçası haline gelen Lozan Antlaş-
ması’nın Anayasa’nın 90. maddesi kapsamında kanun hükmün-
de olduğu açıktır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AİHM
önündeki bir davada yaptığı savunmada, Lozan Antlaşması gereğince,
Musevi ve Hıristiyan öğrencilerin zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi
derslerinden muaf tutulduğunu bildirmiştir. (Hasan ve Eylem Zengin/
TÜRKİYE, par.44).”
açıklamalarına yer verilmiştir.
12.5) Anayasa Mahkemesi’nin 05/07/1989 tarih ve E.1989/1,
K. 1989/12 sayılı Kararında; “Türkiye için lâiklik anlayışı, tarihsel
gelişimi nedeniyle özellik taşımakta, Anayasa ile benimsenen yapısıy-
la, batıdan ayrı biçimde ele alınsa da, özenle korunması zorunlu bir
ilke olarak yaşatılmaktadır...1961 Anayasası’nın 153. maddesi, 1982
Anayasası’na 174. madde olarak, olduğu gibi alınmış, ayrıca 1982
Anayasası’nın Başlangıcıyla kimi maddelerinde gereklerine açıkça yer
verilerek lâiklik anlayışı benimsenmiştir. Bu nedenle, Anayasa Mahke-
mesi’nin lâiklik kousunda 1961 Anayasası dönemindeki tüm yargıları
günümüzde de geçerlidir. Bu kararlara göre:
a) Dinin devlet işlerinde etkili ve egemen olmaması,
b) Dinin, bireyin manevî yaşamına ilişkin olan dini inanç bölümün-
de, aralarında ayrım gözetilmeksizin, sınırsız bir özgürlük tanınarak
dinlerin anayasal güvence altına alınması,
c) Dinin, bireyin manevî yaşamını aşarak toplumsal yaşamı etki-
leyen eylem ve davranışlara ilişkin bölümlerinde, kamu düzenini, gü-
venliğini ve yararını korumak amacıyla sınırlamalar yapılması ve dinin
kötüye kullanılmasının ve sömürülmesinin yasaklanması,
ç) Kamu düzeninin ve haklarının koruyucusu sıfatıyla, dinsel hak
ve özgürlükler konusunda devlete denetim, yetkisi tanınması, lâiklik
ilkesinin gereği olarak anlaşılmaktadır.
Modern devlet, değişik din ve mezheplere inananlara, bun-
lara ilişkin kuruluşlara yapısı içinde yer vermekte, bireyler
arasında inançlarına göre ayrım gözetmemektedir. Herkes di-
nini seçmekte, inançlarını açıklamakta, tanınmış olan din ve vicdan
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 57