Page 67 - KDK
P. 67

karşılamaya yönelik resmî mekanizmalar öngörmüştür. Anayasa’nın
            136 ncı maddesi, Diyanet İşleri Başkanlığını “laiklik ilkesi doğrultu-
            sunda “özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirmek üzere, ge-
            nel idare içinde yer alan bir anayasal kurum olarak tanımlamıştır.

               14.4) Laikliğin genel tanımının devletin vatandaşlarıyla olan iliş-
            kilerinde inançlara göre ayrım yapmaması, yönetimde ise vatandaş-
            larının mensubu olduğu dinler ve inançlar karşısında tarafsız olması
            şeklinde yapılması, laiklik ilkesinin uygulanması aşamasında vatan-
            daşlar arasında eşitliğin ve tarafsızlığın hangi ölçüde sağlanabileceği
            hususunda tartışmalara ve herkes tarafından kabul edilebilecek bir
            tanımlamanın yapılamamasına neden olmaktadır.
               14.5) Bununla birlikte laiklik ilkesinin; devletlerin, vatandaşları-
            nın mensubu olduğu din veya inançlar ile birlikte, zamanın getirdiği
            toplumsal gereklikler ve bunlara bağlı olarak şekillenen siyasal tercih-
            lere göre yorumlanması/uygulanması, devletlerin lâiklik ilkesi anlayış-
            larını etkilemekte ve birbirlerinden farklılaşmasına neden olmaktadır.
               14.6)  Anayasa  Mahkemesi’nin,  Kararın  12.5  no.lu  paragrafında
            değinilen kararında; laiklik ilkesinin uygulanmasına ilişkin olarak,
            “Türkiye’de lâiklik ilkesinin uygulanması, rejimleri değişik kimi batı-
            lı ülkelerdeki lâiklik uygulamalarından farklıdır. Lâiklik ilkesinin, her
            ülkenin içinde bulunduğu koşullarla her dinin özelliklerinden esinlen-
            mesi, bu koşullarla özellikler arasındaki uyum ya da uyumsuzlukların
            lâiklik anlayışına da yansıyarak değişik nitelikleri ve uygulamaları or-
            taya çıkarması doğaldır. “tespitine yer vermiştir.

               14.7) Laiklik ilkesinin kabul edildiği devlet sistemlerinin temelin-
            de din, inanç ve ibadet hürriyetini tüm yurttaşlara, aralarında ayrım
            gözetmeksizin eşit biçimde tanıyan ve taraf tutmayan bir anlayışın ol-
            ması esastır.
               14.8) Bu bağlamda, din ve inanç hürriyeti, kamu düzenini bozma-
            dığı ve başkalarının inanç ve ibadet hürriyetini kısıtlamadığı sürece
            kişinin mensubu olduğu dinin gereklerini yerine getirmek için; ibadet
            yerleri açması, ibadetlerini özgürce bireysel veya topluca yerine getir-
            mesi, dini eğitim alması vb. taleplerinin din ve inanç hürriyeti kapsa-
            mında değerlendirilmesi ve bu hakların güvence altına alınması gerek-
            mektedir.





            62   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72