Page 70 - KDK
P. 70
15.8) Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında azınlık ifadesine yer ve-
rilmemektedir. Anayasa’nın 66 ncı maddesinde; Türk Devletine va-
tandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu hükmüne yer veril-
miştir. Bu hükmün, vatanı ve ulusuyla bir bütün olan Türkiye Cum-
huriyeti’nde bireysel insan hakları yönünden eşitliği sağlamak için
getirilmiş, ulusu kuran herhangi bir etnik gruba ayrıcalık tanınmasını
önleyen birleştirici ve bütünleştirici bir temel oluşturduğu, Türklü-
ğün ırka dayalı bir anlam taşımadığı, her kökenden gelen va-
tandaşların ulusal kimliği anlamına geldiği Anayasa Mahkeme-
si’nin 23/11/1993 tarih ve E.1993/1, K.1993/2 sayılı kararında
belirtilmiştir.
15.9) Azınlık kavramının üzerinde anlaşmaya varılmış evrensel bir
tanımı bulunmamaktadır. Bu tanımsızlık azınlıkların korunması ko-
nusunun siyasi alana taşınması, devletlerin egemenlik alanı içinde ka-
lan koruma olgusuna her devlet tarafından farklı anlamlar yüklenme-
sine, dolayısıyla farklı uygulamaların gözlenmesine neden olmaktadır.
Ülkemizde; gayrimüslim vatandaşlara Lozan Andlaşması ile getirilen
hakların tam olarak uygulanmadığı yönünde yapılan eleştiriler ile
birlikte gayrimüslimlerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan
kaynaklanan haklarını elde etmelerinin önünde engellerin olduğuna
ilişkin görüşler, ifade edilmektedir.
15.10) Bununla birlikte, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde son
yıllarda yapılan yasal düzenlemeler neticesinde cemaat vakıflarının
mülkiyet sorununun çözüme kavuşturulması yönünde önemli ve güç-
lü adımlar atıldığı hususu ise kuşkusuzdur. Söz konusu düzenlemelere
ilişkin ayrıntılı bilgilere; Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getiril-
mesi için mevzuat uyumlaştırma çalışmaları kapsamında gerçekleştiri-
len reformların en üst düzeyde takip edilebilmesi ve reformların etkin
bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla 2003 yılı Eylül ayında
kurulan Reform İzleme Grubu’nun 27. toplantısı sonucu yayımlanan
11 Kasım 2012 tarihli basın bildirisinde yer verilmiştir.
16) “Vatandaşlık, bireyi devlete bağlayan hukuki bir bağdır. Bire-
yin, bir devleti oluşturan insan unsuruna hukuki bağlılığını ifade eder;
yani, devletin beşeri unsurunun bir üyesi olduğunu gösterir.” Bugün-
kü anlamıyla modern devlet teorisinin bir ürünü olarak kabul edilen
“vatandaşlık kavramı”, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 65