Page 301 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-2
P. 301

başvurucusunun 10 uncu ve 11 inci paragraflarda değinilen 5510 sayılı
              Kanunun “Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şart-
              ları” başlıklı 28 inci maddesinde belirtilen yazılı istekte bulunma ve
              işten ayrılma koşulunu yerine getirmeyip fiili olarak çalışma
              hayatına devam ettiği anlaşıldığından şikayet başvurucusunun
              belirtilen tarihte emekli olma talebinin reddinde hukuka aykı-
              rılık tespit edilememiştir.
                 23. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde şikayet başvurucusu-
              nun ilk yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu 06/05/2013 tarihin-
              de yaşlılık aylığını sağlama koşullarından 47 yaş doldurma koşulunu
              sağlayamaması, yaşlılık aylığı koşullarını taşıdıktan sonraki Kuruma
              hitaben bilgi isteme mahiyetindeki 05/08/2014 tarihli dilekçesinin
              Kurum tarafından yaşlılık aylığı tahsis dilekçesi olarak değerlendiril-
              memesi, 15/04/2014 tarihi itibariyle emekli olma talebinin ise yazılı
              istekte bulunma ve işten ayrılma koşullarının karşılanmamış olması
              nedenleriyle İdarece reddedilmesinde hukuka aykırı bir durum
              görülmemiştir.
                 24. Ancak başvurucunun 15/04/2014 tarihi itibariyle yaşlılık ay-
              lığına hak kazanma koşullarından 47 yaşını tamamlamış olması ve
              işten çıkarak tahsis talebinde bulunması halinde tarafına aylık bağ-
              lanabilme imkanı bulunmasına rağmen İdarenin yanlış bilgi vermesi
              ve kendisine 15/04/2015 tarihinde müracaat etmesi gerektiğinin yazı
              ile bildirilmesi nedeniyle mağdur olduğu açıktır. Şikayet başvuru-
              cusunun ilgili tarihte tahsis talebinin olmayışı İdarenin yanlış
              bilgilendirmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak bu durum baş-
              vurucunun kendisine gelen belgeleri inceleyip işe başlama tarihinin
              yanlış hesaplanmasına yönelik itiraz yolunu kullanmamasından do-
              ğan sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Açıklanan nedenlerle
              14 üncü paragrafta belirtilen ilkeler çerçevesinde İdarenin açık ve gü-
              venilir olma yükümlülüğü ile idarede istikrar, öngörülebilirlik
              ve hukuk güvencesi ilkelerine aykırı hareket ettiği, bu nedenle
              İdarenin yapmış olduğu yanlış ve geç bilgilendirmeler nedeniy-
              le hatalı davrandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Başvuranın
              zarara uğradığı kanaatinde olduğu takdirde her zaman tazmi-
              nat davası açabileceği kuşkusuzdur.





            300   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   296   297   298   299   300   301   302   303   304   305   306