Page 638 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 638
benzer” idari işlemler olduğu, dolayısıyla kararların da hukukunun
temel ilkelerine uygun bir şekilde kurulması gerektiği, diğer bir ifa-
deyle yargısal kararlarda benimsenen ilkelerin işin mahiyeti gereği
Kurul kararları için de geçerli olması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bu bağlamda Kurul kararlarının yargı kararlarında olduğu gibi
“tarafsız” ve “makul bir gerekçeye” bağlı olarak tesis edilmesi
gerektiği ortaya çıkmaktadır.
43) Somut olayda, şikayetçi bilirkişi seçimlerinin ve dosyaya su-
nulan raporların “tarafsız olmadığını” iddia etmekte, bu durumun
Onur Kurulunun ve Yüksek Onur Kurulunun Kararlarını “şaibeli” hale
getirdiğini ifade etmektedir. Bu bakımdan, öncelikle bahsekonu
Kararların tarafsızlığının nasıl irdelenmesi gerektiğini açıkla-
mak gerekecektir.
44) Yukarıda ifade edildiği üzere, yargıda izlenen yöntemin Onur
Kurulu Kararlarına ışık tutacağı değerlendirilmiştir. Yargı kararla-
rında genel olarak tarafsızlık, davanın çözümünü etkileyecek
bir önyargı, tarafgirlik ve menfaate sahip olunmaması ve da-
vanın tarafları karşısında ve onların leh ve aleyhlerinde bir
düşünce veya menfaate sahip olunmamasını ifade eder (Tahir
Gökatalay, B. No: 2013/1780, 20/3/2013, § 61).
45) Tarafsızlığın öznel ve nesnel olmak üzere iki boyutu bulun-
makta olup, bu kapsamda hâkimin birey olarak mevcut davada-
ki kişisel tarafsızlığının yanı sıra kurum olarak mahkemenin
kişide bıraktığı izlenimin de dikkate alınması gerekmektedir
(AYM, E.2005/55, K.2006/4, 5/1/2006). Yargılamayı yürüten mahke-
me üyelerinin taraflardan biriyle veya anlaşmazlık konusu ile maddi
veya manevi yakın bir bağının bulunması, yargılama sürecinde sarf et-
tiği ifadeleri ile tarafsız olamayacağı yönünde meşru bir kanaat uyan-
dırması, bunun yanı sıra davadan önce dava ile doğrudan bağlantılı
bir konumda bulunması da tarafsızlığı ihlal edebilir. Ancak belirli bir
uyuşmazlıkta yargılamayı yürüten hâkimin taraflardan birine yönelik
önyargılı ve taraflı bir tutumunun, kişisel bir kanaatinin veya menfaa-
tinin, bu bağlamda kişisel bir taraflılığının söz konusu olduğunu orta-
ya koyan bir delil bulunmadığı ve bu husus kanıtlanmadığı müddetçe
tarafsız olduğunun bir karine olarak varsayılması zorunludur. Bunun
yanı sıra yargılama makamının tarafsızlığına ilişkin herhangi
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 637