Page 331 - ekonomi-maliye-ve-vergi-1
P. 331
tanınacağı ise ancak somut olaylarda söz konusu olan çıkarla-
rın ele alınmasıyla yapılabilecek bir değerlendirmedir (Ülkü AZ-
RAK, “Anayasa Mahkemesi İptal Kararlarının Geriye Yürümezliği”, Ana-
yasa Yargısı Dergisi, Cilt.1, 1984, s.159).
32. Diğer taraftan, Anayasamızın 35. maddesinde, BM İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 17. maddesinde ve Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 1 No’lu Protokolün 1. madde-
sinde; herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu, hiç kimsenin keyfi
olarak mülkiyetinden yoksun bırakılamayacağı, herhangi bir kimsenin
ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve Ulusla-
rarası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yok-
sun bırakılabileceği hüküm altına alınmıştır.
32.1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, menkul ve gayrimenkul
mallar, elle tutulabilir veya tutulamaz varlıklar, hisseler ve patentler
gibi haklar mülkiyet hakkı kapsamında ve 1 No.lu Ek Protokolün
1. maddesi korumasında olduğunu kabul edilmektedir. AİHS’ye Ek
1 No’lu Protokolün 1. maddesinin geçerli olabilmesi için iç hukukun
söz konusu çıkarı bir mülkiyet hakkı olarak tanıması da zorun-
lu değildir. Mülk kavramı AİHS’in uygulanması açısından özerktir.
32.2. AİHM mülkiyet hakkı ile ilgili olarak yapılan başvuruları üç
temel kural doğrultusunda incelemektedir. Birinci kural, “mal ve mül-
kün dokunulmazlığı” ilkesine dayalıdır. İkinci kural, “mal ve mülkten
yoksun bırakılma” veya “mülke bir müdahale” olduğunun tespit
edilmesidir. Üçüncü kural ise, mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin
“kamu” veya “genel çıkarlar” doğrultusunda meşru bir amaca
hizmet edip etmediğine ilişkindir. Bu hususta ispat yükü idarenin
üzerinde bulunmaktadır. Ancak müdahalenin meşru bir amaca hizmet
etmesi tek başına yeterli olmayıp aynı zamanda orantısal olup ol-
madığı da göz önünde tutulmaktadır. AİHM ayrıca, akit devletlerin
hukuki sistemlerinde, herhangi bir tazminat olmaksızın mülkün alın-
masının ancak istisnai durumlarda haklı gösterilebileceğini vurgula-
mıştır. Aksi takdirde mülkiyet hakkı büyük ölçüde aldatıcı ve etkisiz
olacaktır. Bir başka deyişle AİHM değeri ile makul oranda bağlan-
tılı bir tazminat ödenmeksizin mülkün alınmasının orantısız
sayılacağını belirtmektedir (Örnek kararlar için bkz. par.19).
326 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU