Page 206 - geri itme ozel raporu son
P. 206
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
takdirde tarihi değerlendirmelerde, insan hakları ve sığınma hukukuna ilişkin tüm kazanım-
ların yitirilmeye başlandığı tarih olarak kayıtlara geçecektir.
Gelinen nokta ve izlenen göç politikaları, geri itme uygulamalarıyla resmedilebilecek mevcut sistemin
ve anlayışın işleyemez hale geldiğini, insan haklarını öne alan, adaletli, insani bir sistemin kurulması ve
insanı önceleyen bir göç politikasının izlenmesi gerektiğini göstermektedir.
Göçe neden olan faktörlerle mücadele edilmeden göçün önlenebilmesi mümkün değildir. Göçe
neden olan faktörlerle mücadele edilebilmesi için devletlerin menfaatlerini ve güvenliğini öne alan,
doğal kaynakların sömürüsüne odaklanan, savaşlardan, terörizmden ve iç karışıklıklardan beslenen,
açlık, sefalet ve iç karışıklıkların ana sebebi olan, insanlara yaşamak için göç etmekten başka bir çare
bırakmayan ekonomik menfaat ve güç odaklı küresel sistemin ve anlayışın değişmesi ve insanı odak
noktasına alan yeni bir anlayışın ve küresel sistemin kurulması gerekmektedir.
İnsan odaklı bir göç yönetimi anlayışı ve politika geliştirilmeden uluslararası insan hakları ve sığınma
hukukunun kâğıt üzerinde kalmaya mahkum olacağı ya da insan odaklı olmayan politikalar eksenine
evrileceği açıktır.
Zira insanlık ailesinin her gün karşı karşıya kaldığı yeni tecrübeler ve geçmiş deneyimler, bugün göç-
menlik konusu ağırlıkla belirli coğrafyalara atfedilebilir olsa da, hangi ülke vatandaşlarının ne zaman
göçmen olarak tanımlanacağını bilme imkanının olmadığını göstermektedir. Bu nedenle uluslarara-
sı korumaya ve insan haklarına ilişkin temel değerlerin ve ilkelerin yitirilmemesi her ülke için
öncelik olmalıdır.
Biz Avrupalıların göçmen olmanın ne demek olduğunu geçmişte yaşananlardan dolayı daha iyi
bilmemiz gerekiyor. Çünkü yetmiş yıl önce, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra binlerce yeni mülteci
Demir Perde’den kaçarken, yüz binlerce insan ülkelerine geri gönderilmeyi veya yeniden yerleştiril-
meyi bekliyordu. Milyonlarca insan, ailelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için okyanusu bütün
tehlikeleri göze alarak aşmaya çalışmıştı. Tüm bu yaşananlara rağmen 21. yüzyıl Avrupa’sın-
da geçmişimizi unutmuş gibi görünüyoruz. Avrupa ülkeleri yıllardır, bizim korumamıza
muhtaç insanları sınırlarımız dışında tutmak için korkunç sonuçları olan ve gittikçe kö-
tüye giden bir yarış içindeler. Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşmaya çalışan mülteci ve
göçmenlere Avrupalıların verdiği tepki, kötü göç politikalarının insan hakları hukukunun
nasıl baltalandığının ve bu süreçte binlerce insanın hayatına mal olduğunun en bariz ör-
neklerinden biridir.
Dunja Mijatović, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu 2019 Tarihli Tavsiye Kararı Takip Raporu,
Mart 2021 1
Günümüzde Ukrayna’da yaşanan insani trajedi, göç konusunun ülkelerin gündemlerinin da-
ima üst sıralarında olacağının, Mijatović’in işaret ettiği gibi hangi ülke vatandaşlarının ne za-
1 “A distress call for human rightsThe widening gap in migrant protection in the Mediterranean, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Ko-
misyonu 2019 Tavsiye Kararı Takip Raporu, Mart 2021, Rapor için bkz. https://rm.coe.int/a-distress-call-for-human-rights-the-wide-
ning-gap-in-migrant-protectio/1680a1abcd; Erişim TarihiTarihi:07/09/2021.
204