Page 107 - kdk-sempozyum-1
P. 107
Kanun koyucu böyle bir belirleme yapmamış olsaydı bile, Kamu Denetçiliği Ku-
rumu’nun kamu hizmeti yürüten özel hukuk kişileri bakımından görevli olma-
sı mümkün olurdu. Zira gerek idare hukuku doktrininde ve gerekse Uyuşmazlık
Mahkemesi ve idari yargı kararlarında, özel hukuk kişilerinin idari işlem yapabi-
leceği ve bu işlemlerin yargısal denetiminin idari yargı organlarınca yapılacağı
kabul edilmektedir.
Nitekim idari işlem ve eylemlerin belirlenmesinde “organik anlamda idare” de-
ğil, “fonksiyonel anlamda idare” kavramı esas alınmaktadır. Bu çerçevede, kamu
hizmeti yürüten, kamu gücü kullanmak suretiyle tek yanlı irade açıklamaları ile
hukuk düzeninde değişiklik yapan özel hukuk kişileri, idare kavramı içerisinde
mütalaa edilmektedir.
Gerçekten de bir hukuki işlem olarak idari işlemlerin ayırt edici özelliklerinden
bir tanesi de idari makamlar tarafından yapılmasıdır. Ancak idare kavramı, or-
ganik anlamda idareyi aşar şekilde, kamu hizmeti yerine getirirken kamu gücü
kullanan, idare işlevine ait bir işlem veya eylem yapan, idare dışındaki devlet
organlarını (yasama, yargı) ve özel hukuk kişilerini de kapsayacak şekilde anlaşıl-
maktadır (Akyılmaz, Bahtiyar – Sezginer, Murat – Kaya Cemil, Türk İdare Hukuku,
Seçkin Yayıncılık, Ankara 2013, s.350-352).
Doktrinde Erkut’a göre de, “… Türk Hukukunda da, Kızılay, Yeşilay, İhracat ve İtha-
latçılar Birlikleri gibi, tamamen özel hukuk tüzel kişileri olmakla beraber, çeşitli
faaliyetlerinde idarenin nam ve hesabına işlemler yapan ve bu bakımdan da bir
tür kamu hizmetini yerine getirdiği kabul edilen çeşitli kuruluşların da bu nitelik-
teki işlemleri bakımından birer idari makam olarak değerlendirilmeleri gerekir»
(Erkut, Celal, İptal Davasının Konusunu Oluşturma Bakımından İdari İşlemin Kim-
liği, Ankara 1990, s. 65).
Tebliğimizin son kısmında yargı kararlarına konu olmuş bazı örnekleri çok kısa bir I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
şekilde sizlere arz etmek istiyorum:
Bu konuda bilinen bir örnek Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarıdır. Adı
üstünde bunlar bir vakıftır. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik
Kanunu uyarınca il ve ilçelerde kurulmaları kabul edilmiştir (m. 7/1). Bunların mü-
tevelli heyet başkanı illerde vali, ilçelerde kaymakamdır. Aynı zamanda mütevelli
heyette belediye başkanı, milli eğitim müdürü ve müftü gibi kamu görevlileri ile
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU 107