Page 103 - kdk-sempozyum-1
P. 103
tir” (D1D, 24.09.1992, E 1992/232, K 1992/294, DD, 1993, sy. 87, s. 36) şeklinde ta-
nımlamıştır.
Kavramın doktrinde de tanımlandığını görüyoruz. Doktrinde Gülan “toplum için
önem kazanmış olan ortak ve genel bir ihtiyacın tatminine yönelik olarak kamu
tüzel kişileri veya onların denetimi altında özel kişilerce yürütülen bir faaliyettir”
şeklinde tanımlamıştır (Gülan, Aydın, Kamu Hizmeti ve Görülüş Usulleri, Yayım-
lanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1987, s. 4). Yine doktrinde Günday, «siyasal
organlar tarafından kamuya yararlı olarak kabul edilen, bir kamu kuruluşunun ya
kendisi ya da yakın denetimi ve gözetimi altında özel kesim tarafından yürütülen
faaliyetlerdir» şeklinde tanımlamıştır (Günday, Metin, İdare Hukuku, İmaj Yayıne-
vi, Ankara 2011, s. 332).
Bütün bu tanımlarda dikkat çeken husus kamu hizmetinin kamu tüzel kişileri
veya onların denetimi altında özel kişiler tarafından yürütülebilmesidir.
Bu tanımlar bağlamında kamu hizmetinin belli başlı iki tane unsuru mevcuttur.
Bunlardan bir tanesi organik unsurdur, bir diğeri de maddi unsurdur.
Kamu hizmetinin birinci unsuru organik unsurdur. Kamu hizmetleri kamu tüzel
kişileri veya onların denetimi altında özel kişilerce yürütülen bir faaliyettir (or-
ganik unsur). Gerçekten de önceden sadece imtiyaz usulü istisnası hariç kamu
hizmetlerinin kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesi kabul edilmekte iken
bugün imtiyaz usulü yanında diğer usullerle de kamu hizmetlerinin özel kişiler
tarafından yürütülmesi kabul edilmektedir. Burada idare anayasa ve kanunlarla
kendisine görev olarak verilmiş bir faaliyeti işin sahibi olarak ya kendisi yapmakta
ya da denetimi ve gözetim altında özel kişilere yaptırmaktadır. Anayasa Mahke-
mesi de bir kararında kamu hizmetlerinin özel kişiler tarafından yürütülmesine
dikkat çekmiştir: “... toplum hayatının gittikçe genişlemesiyle çoğalan kamu hiz-
metlerinin mutlaka idare kuruluşları tarafından görülmesi koşulu artık aranma- I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
makta, bunların dışında özel kişilerce de gerçekleştirileceği kabul edilmektedir”
(AyM, E. 1990/4, K. 1990/6, KT. 12.4.1990, AyMKD, sy. 26, s. 135). Bununla birlikte
doktrinde Gülan’ın da haklı olarak belirttiği gibi (s. 7 ve 13) özel kişiler tarafından
yürütülen faaliyetler kural olarak “özel faaliyetler”dir. Özel kişiler tarafından yü-
rütülen bir faaliyetin kamu hizmeti sayılabilmesi iki şarta bağlıdır: Birincisi idare
ile sıkı bir bağının bulunmasına, ikincisi de kolluk denetimini aşar şekilde içten
denetimine, bağlıdır. Ayrıca idarenin yapmış olduğu bütün faaliyetlerin de kamu
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU 103