Page 52 - kdk-sempozyum-1
P. 52

Birçok dosya ile ilgili “herhangi bir konuyu içermeyen şikâyet” veya “anlamsız
                başvuru” gibi ifadelere rastlanabilir. Bu ifadelerle Ombudsman, takdir yetkisi da-
                hilinde kaynaklarını nereye kullanacağına karar verebilmektedir. Burada Omb-
                dusmanın  karşılaştığı  sorun,  vatandaşların  avukatlığını  yapma  sorumluluğu  ile
                elindeki kaynaklarla, makul bir sürede çözme şansı olmayan şikâyetler içinde
                boğulma arasındaki hassas dengeyi sağlamaktır. Bu nedenle Danimarka’da hangi
                vakaların inceleneceğine dair net bir sınır çizilmekte ve alınan şikâyetlerin ço-
                ğunluğu  reddedilmektedir.  Bunlara  örnek  olarak  şunlar  verilebilir:  sürece  dair
                idarenin küçük hatalarına ilişkin şikâyetler, şikâyet eden kişinin şu veya bu şekilde
                idari şikâyet sistemi ile tatmin edilebildiği durumlar, bir ön inceleme neticesin-
                de Ombudsmanın nihai olarak müştekinin amaçlarına ulaşmasına yardımcı olma
                ihtimali olmadığı durumlar.

                Ombudsman bu değerlendirmede şu soruyu yöneltmektedir: eğer bu dosyada
                Ombudsman inceleme-araştırma yaparsa, şikâyetçi için ya da toplum için ne fay-
                da sağlanabilir? Bu soruya verilen cevapta fayda çok azsa veya yoksa, o zaman bu
                dosya kabul edilmemekte, ancak kayda değer bir fayda sağlanma ihtimali varsa
                dosya kabul edilmekte ve incelenmektedir. Bir anlamda kaynakların verimli kul-
                lanılması adına bir öncelik sıralaması yapılmaktadır.

                Öncelik sıralaması yaparkenki eleme, bazen kötü niyetli ya da çarpıtılmış ya da
                manasız olan başvuruların ötesine de geçebilmektedir. Bu elemenin mümkün
                olması  aslında  Danimarka’daki  Ombudsmanlık  Kurumunun  on  yılları  aşan  bir
          I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
                tecrübeyle sahip olduğu oturmuş yapısına ve toplumda kendisine duyulan bel-
                li bir saygı ve itibara dayanmaktadır. Ancak Türkiye gibi Ombudsmanlığın yeni
                kurulduğu ülkelerde ilk başta daha serbest, daha liberal bir yaklaşım belirlemek
                gerekebilir ki böylece vatandaşlar nezdinde Kuruma karşı bir güven tesis edile-
                bilsin. Ancak daha sonra Ombudsmanın karşısına kaynaklarını nasıl kullanacağı
                sorusu gelecektir ve önceliklerin sıralanması noktasında sıkıntılı kararlar gereke-
                bilir. Çünkü Ombudsmanlık Kurumu ile ilgili değerlendirmeler yapılırken, bakılan
                dosya sayısı değil de doğru vakalara bakılıp bakılmadığı ve bunlardan da doğru
                ve etkili sonuçlar alınıp alınmadığı önemlidir. Yani değerlendirmeleri sadece is-
                tatistik ile değil, elde edilen sonuçlarla yapmak gereklidir.

                İdari  otoriteleri  denetlerken  Danimarka  Ombudsmanı  birtakım  diğer  önemli
                araçlara da sahiptir. Ombudsman kendi inisiyatifiyle re’sen inceleme-araştırma


        52                                                        KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57