Page 68 - kdk-sempozyum-1
P. 68

1. Türkiye’de Güçlü Bir İdarî Yargı Rejiminin Varlığı ve İşlevi  7

                Bazıları: Türkiye’de çok güçlü bir idarî yargı rejimi vardır, idarenin her türlü eylem
                ve işlemi zaten denetlenmektedir, demektedirler.

                Aslında “idarî yargı”, idarenin sadece eylem ve işlemlerini denetler. İdarenin tu-
                tum ve davranışları denetim dışı kalır. İşte Ombudsman, bu açıkta kalan tutum
                ve davranışları denetleyecektir.

                İdarenin tutum ve davranışları idarî eylem ve işlemler dışında idarenin bireylerle
                ilişkilerinde ortaya konan, aslında hukuka, ahlâka aykırı olmamakla beraber genel
                görgü kuralı dışı olan, bireyleri rahatsız eden, idareden bezdiren, şikâyet konusu
                olan hallerdir diyebiliriz. Bunlar örneğin vatandaşın işlerinin gereksiz yere uzatıl-
                ması gibi durumlardır.  8
                İşte kamu denetçisi bu davranışı tespit edip raporuna kaydederek “teşhir” sure-
                tiyle “İdare”yi, vatandaşa karşı daha dikkatli davranmaya, iyi muamele etmeye
                sevk edecektir.

                İdarî yargı, idarenin eylem ve işlemlerini sadece “hukuka uygunluk” açısından

                7. Bu konuda fazla bilgi için bkz. ODYAKMAZ, Zehra: “Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Tanıtılması ve 6328 sayılı
                .....”, agm.
                Turgut TAN’ın konuşmasında görüleceği üzere: “Bizim de dâhil olduğumuz Kara Avrupası hukuk sistemi ile Ang-
                lo-Amerikan hukuk sistemi arasında  çok ciddî bir fark vardır: Anglo-Amerikan sisteminde idarî işlemin oluşturul-
                masına/yapılmasına, idarî kararın alınmasına kadar  geçen aşamalar üzerinde ciddî olarak düşünülmekte, bu süreç
          I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
                üzerinde çalışılmaktadır. Kara Avrupası sisteminde ise, idare işlemini yaptıktan, kararını verdikten sonra, bunun
                nasıl denetleneceği konusu üzerinde durulmaktadır. Yani Anglo-Amerikan sistemi idarî usûl konusunu önemsemiş-
                tir, idarî usulü düzenleyecek kurallar koymuştur. Halbuki Kara Avrupası sistemi idarenin karar almasından sonra bu
                kararın denetlenebilmesi için ayrı bir idarî yargı sistemi kurmuş, idarî yargıyı geliştirmiştir. Ama artık Kara Avrupası
                sistemine dahil ülkeler de idarî usulün önemini kabûl etmişlerdir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 1977/31
                tarihli ‘Bireyin İdarî İşlemler Karşısında Korunması’ konulu tavsiye kararı vardır.” TAN, Turgut: 10-11 Aralık 2004
                yılında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından İstanbul’da düzenlenen “Ombudsmanlık Kurumu-
                nun Oluşturulması” konulu Uluslararası Ombudsmanlık Konferansında yapmış olduğu konuşma, s. 39-40, TBMM
                Tutanak Müdürlüğü, Komisyon: İ.H.K.
                İdarî usûl konusunda fazla bilgi için bkz. ODYAKMAZ, Zehra:“Hazırlanmakta Olan İdarî Usûl Kanunu Açısından
                Demokratikleşme Sürecinde Şeffaflaşma ve Bireye Tanınan Haklar”, Prof. Dr. Naci KINACIOĞLU’na Armağan, Gazi
                Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: I, S: 2, Aralık 1997, s.1-21; ODYAKMAZ, Zehra: “İdarî Usûlden Bekledik-
                lerimiz”, s.2-5, T.C. Başbakanlık İdarî Usûl Kanunu Hazırlığı Uluslararası Sempozyumu Bildiriler, 17-18 Ocak 1998
                Ankara, Ankara 1998, vi+307 sayfa, T.C. Başbakanlık Basımevi; ODYAKMAZ, Zehra: “Demokratik Yönetim İçin
                İdarî Usul Yasası”, s.203-208, Hukuk Merceği, Konferans ve Paneller 2002, Law Scope Conferences and Panel Discus-
                sions 2002, 3, Ankara Barosu Yayınları, ABA Publications, 602 sayfa; ODYAKMAZ, Zehra: “Şeffaf Yönetime Doğru”,
                Strateji (Yimder Bülteni), Y: 1, S: 2, s. 3; ODYAKMAZ, Zehra: “Kamu Yönetimi Reformundan İdarî Beklentiler”,
                s.13 – 25, Kamu Yönetimi Reformu (Panel) , Ankara 21.06.2003, Ankara 2003, 96 sayfa, Türkiye Kamu – Sen  Arge
                Yayınları, Yayın No: 7.
                8. Dilekçesini götüren vatandaşa memur; “... harcını yatır, getir!” diyor. Harcı yatırıp gelen vatandaşa bu defa “... şu
                kadar liralık posta pulu lâzım” diyor. Onu da gidip alıp gelen dilekçe sahibine bu defa da “... dilekçenin adedi eksik,
                onu tamamla getir” diyor. Burada görünürde bir suç yok, kötü muamele de yok, ama “davranış”, vatandaşı idareden
                soğutacak ve şikâyetçi olunmasını gerektirecek niteliktedir. Bu isteklerin hepsi vatandaşa bir defada söylenebilir.

        68                                                        KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73