Page 107 - kdk-sempozyum-3
P. 107
Verilen kararlar yanında eleştirilecek kararlarını da göstermek gereki-
yor. Mesela, bence tartışılması gereken noktalardan birisi “misyon şaş-
ması” olarak değerlendirilebilecek, idarenin hatalı bir işlemini esasında
işlemini değiştirmeden nasıl meşrulaştırabileceğinin yolunu göstermiş.
İstenecek bedel olarak ÖSYM’ye cevap kâğıdı inceleme ücreti yerine,
bilgi ve belgeye erişim ücreti adını koyarsan bunda bir hukuka aykırılık III. ULUSLARARASI OMBUDSMANLIK SEMPOZYUMU
olmaz diye açıkça yol gösteriyor. ÖSYM’nin bundan sonra ücret talebini
soru kitapçığı ve cevap kâğıdı inceleme bedeli gibi adlar altında değil,
bilgi ve belgeye erişim ücreti genel tebliğinde belirtilen unsur uyarınca
talep etmesinin hukuka daha uygun olacağıdır. Ama sonuçta bir ücret
olduğu için, ücretin nasıl meşrulaşacağı değil kendisinin meşru olup
olmadığı daha önemli olarak değerlendirilebilir.
Süreyi fazla aşmamak için esas üzerinde durmak istediğim ve Türk
Ombudsmanın çok erken zamanlarda tespit ettiği bir hususa işaret et-
mek isterim. Ombudsmanın idareyle olan işlemleri bakımından, o da
şu: Algı yönetimine ilişkin idareye bir görev atfetmesi. İdareyle olan iliş-
kilerinde algı yönetim şeklinde bir anda ortaya çıkan durum karşısında
idarenin diğer görevlerine ek olarak kamuoyu nezdinde idareye yöne-
lik doğru algının oluşmasını sağlamak görevi. Böyle de ifade edebiliriz;
kamuoyu nezdinde idareye yönelik doğru algının oluşmasını sağlamak.
Bakın kararlardan bir tanesine değinmek isterim, birkaç tane önemli
karar var. Bir olay 2014/3076 dolayısıyla tespitler yapıyor. 400 bin sah-
te hesap bir gün içinde açılmış, bunlar paylaşılarak olay ortaya çıkmış.
Diyor ki; ilgili idarenin zaman zaman başvurduğu tedbirlerin özgürlük-
lerin kısıtlandığı yönünde kamuoyunda duyulan kaygıyı ortadan kaldı-
racak gerekçeler içermediği görülmektedir. Yani idareye “kendini doğ-
ru tanıt” şeklindeki bir duruma değinmiş.
Bir başka anlatımıyla, kamu idaresi tarafından haklı olarak başlatılan
tedbirin seçilen yöntem nedeniyle idarenin zaman zaman savunulması
güç bir durum ile karşılaşmasına yol açmaktadır şeklinde değerlendi-
rilmektedir.
İstenilen konuyu, aydınlatıcı bilgi ve görüş yerine, istatistikî ve sayısal
doğrudan ilgisi olmayan cevaplar unsuru bulunmamıştır, diyor.
İdarenin doğru bilgi vermemesini değerlendiriyor. Dolayısıyla, haklı
olmak yetmez, bunu doğru biçimde ortaya koymak gerekir. Bu da
idarenin görevidir şeklinde esasında bir gündem açmış durumda,
16 - 17 Eylül 2015, ANKARA | 105