Page 196 - soma rapor 30122014
P. 196

2.2.2. Yaşam Odası

                     Soma  kazasının  ardından  Türkiye’nin  maden  mevzuatında  “yaşam  odası”

               zorunluluğunun olmadığı ortaya çıkmış ve bu durum sert eleştirilere yol açmıştır. Bu eleştiriler
               üzerine  harekete  geçen  idare  tarafından,  Maden  İşyerlerinde  İş  Sağlığı  ve  Güvenliği

               Yönetmeliği’nde değişiklik içeren bir taslak çalışması yapılmıştır.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik

               Bakanlığı’nın  hazırladığı  üç  maddelik  “Maden  İşyerlerinde  İş  Sağlığı  ve  Güvenliği
               Yönetmeliğin’nde Değişiklik Yapılmasına Dair  Yönetmelik  Taslağı”na  göre, ocakların  500

               metre olarak ve tüm çalışanların en fazla 500 metre mesafede yer üstüne veya kuyu dibine
               ulaşabilecekleri şekilde tasarlanması ve bu tasarımın işletme planına yansıtılması, 500 metreden

               büyük ocaklarda yaşam odası kurulması, ayrıca ocak içerisindeki ana yollarda 500 metrede,

               diğer  yollarda  ise  en  fazla  300  metrede  bir  ferdi  kurtarıcı  değişim  istasyonu  yer  alması,
               işverenin istasyonlarda bulunacak donanım sayısı ve ekipman kapasitesini, acil durumlarda o

               istasyondan  yararlanması  beklenen  çalışan  sayısının  en  az  yüzde  10  fazlası  olacak  şekilde
               belirlemesi, ocak çıkışına  yaklaştıkça değişim  istasyonlarında bulunacak donanım sayısı ve

               ekipman  kapasitesinin  o  yolu  kullanacak  toplam  çalışan  sayısına  göre  belirlenerek
               güncellenmesi,  öngörülmekteydi.    Söz  konusu  tasarıda  yaşam  odası  ayrıntılı  bir  şekilde

               düzenlenmesine rağmen, çeşitli gerekçeler ile gündeme alınmamıştır.


                     Türkiye’de  maden  ocaklarının  jeolojik  yapısı  nedeniyle  yaşam  odasına  uygun

               olmadığı yönünde görüşler dile getirilmekle birlikte; her  maden ocağının aynı  yapıda
               olduğunu  söylemek  mümkün  değildir.  Bu  nedenle,  insan  hayatının  her  türlü  maliyet

               kaygısından  ayrı  değerlendirilmesi  gerektiği  gözetildiğinde,  jeolojik  yapı  ve  teknik
               nedenler yönünden yaşam odası kurulmasına müsait olmayan ocaklar haricindeki maden

               ocaklarında yaşam odası kurulmasını zorunlu kılan düzenlemeler yapılmalıdır.


                     2.2.3.Tahlisiye

                     Ülkemiz madencilik ve özellikle yeraltı kömür madenciliğinde, sektörün taşıdığı risk ve

               tehlikelerin büyüklüğüne paralel olarak, çoğu zaman şiddeti çok fazla olan ve birden fazla
               çalışanın ölümüyle sonuçlanan kazalar yaşanmaktadır. Kaza sonrasında ocakta gerçekleşecek

               herhangi bir olumsuz durum zincirleme olarak başka riskleri de tetikleyebilmektedir. Yeraltının
               kendine özgü koşulları nedeniyle bu sektörde yaşanan kazalar ve sonrasındaki kurtarma süreci

               diğer sektörlerdeki kazalardan farklılık arz etmektedir.

                     Arama  kurtarma  işleriyle  ilgili  yasal  duruma  bakıldığında  aşağıdaki  sonuçlara

               ulaşılmıştır.


                                                           182
   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201