Page 142 - Sporda Hak İhlalleri ve Denetim
P. 142
SPORDA HAK İHLALLERİ VE DENETİM
temasının izleri açıkça görülmektedir. Hatırlatmak gerekir ki, WADA dopingle
27
mücadele kodlarını hazırlarken, bu amaçla alınan tedbirlerin, yapılacak disip-
lin soruşturmalarının ve verilecek cezaların insan hakları hukukuna ve kişilik
haklarına uygunluğu hususunda alanın uzmanlarından bilimsel görüş almak-
tadır. 28
Hem henüz derdest iken FNASS ve Diğerleri davası üzerine hem de genel ola-
rak dopingle mücadeledeki insan hakları sorunları konusunda çeşitli konferans
ve derslerde yaptığımız değerlendirmeler ve kestirimler AİHM’nin kararının ye-
rinde olmadığı yönündedir. Diğer yandan kararda AİHM doping meselesin-
29
de özel yaşam hakkının uygulanabilir olduğunu ve anılan mevzuatla getirilen
ağır bildirim ve kontrol koşullarının sporcuların özel yaşama saygı hakkına bir
müdahale teşkil ettiğini saptamakla sportif tedbirlerin insan hakları denetimi-
ne tabi olduğunu da göstermiştir. İlgili mevzuatta öngörülen ve antrenmanlar
ile müsabakalar dışında habersiz kontroller yapılması açısından hedef gruba
dâhil olan sporcuların yerlerinin bildirilmesi zorunluluğu, başvurucuların özel
yaşama saygı haklarına zarar vermektedir. Buna göre, aynı konuda özellikle
yargısal itiraz yollarını öngörmeyen bir başka mevzuat düzenlemesinin ve/veya
bunun uygulamasının ölçüsüz bulunması ve özel yaşama saygı hakkının ihlali
niteliğinde görülmesi mümkündür. Özellikle konuya ilişkin olarak Türkiye’de
yürürlükte olan mevzuat ve uygulama, AİHM’in FNASS ve Diğerleri kararında
aradığı standartlara hiçbir şekilde uymamaktadır.
II) İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri Uyarınca TFF’nin İnsan Hak-
ları Sorumluluğu
Spor dünyasını yöneten kurumların ve federasyonların insan hakları sorum-
luluğu sadece yukarıda gösterilen ve özünde Devletin nihai garantör sorum-
luluğuna dayanan sözleşmesel sorumluluktan ibaret değildir. Buna ek olarak,
27 Fransız anti-doping mevzuatının yarattığı temel hak sorunları sadece AİHM’in karara bağladığı
yer bildirimi meselesinden ibaret değildir. Fransız Anayasa Konseyi (Anayasa Mahkemesi) AİHM
kararından sadece 15 gün sonra, 2 Şubat 2018 tarihinde verdiği kararda, WADA koduna uyum için
Fransız Spor Kanununda (L.232-22/3) yapılan spor federasyonları ile Fransız Anti-Doping Ajansı
arasındaki ilişkilere dair değişikliğin Fransız Anayasasına aykırı olduğuna ve iptaline karar ver-
miştir. Anayasa Konseyine göre, ajansa verilen yetkiler tarafsızlık ilkesine aykırıdır (bkz. Fransız
Anayasa Konseyi Kararı, No: 2017-688, 2 Şubat 2018).
28 Örneğin AİHM’in eski başkanlarından yargıç Jean-Paul Costa’dan Dünya Anti-Doping Kodu’nun
3.0 taslağının insan hakları ile uluslararası hukuka uygun olup olmadığı hakkında alınan rapor,
Antonio Rigozzi’nin WADA Kodu’ndaki müsabakalara katılma ve idmanlara çıkma yasağını kişi-
lik hakları dahil İsviçre hukukuna ve ölçülülük ilkesine uygunluğunu incelediği rapor, Gabrielle
Kaufmann-Kohler ile Antonio Rigozzi’nin WADA Kodu’nun 2007 taslağının yaptırımlar rejiminin
sporcuların temel haklarına uygunluğuna dair hazırlanan rapor, Claude Rouiller tarafından 2005
yılında WADA Kodu’nun yaptırımlar rejiminin İsviçre hukuku ile kişilik haklarına uygunluğuna dair
hazırlanan rapor ile Rigozzi-Kaufmann-Kohler-Malinverni tarafından o dönemde henüz taslak ha-
lindeki WADA Kodu’nun bazı hükümlerinin uluslararası hukuka uygunluğu hakkında hazırlanan
rapor bu bağlamda hatırlatılabilir.
29 Bu konuda ayrıntılı çalışmamız tamamlanmak üzeredir.
142 2 MART 2018, ANKARA