Page 225 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 225
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
olduğu görülmektedir. Hem Türkiye’ye gelen Suriyelilerin geldikleri Kuzey Suriye’nin
geleneksel olarak eğitim konusunda dezavantajlı olması hem de özellikle 2015 yılında
Türkiye’den Avrupa’ya gidenlerin içindeki eğitimli kitle, Türkiye’deki Suriyelilerin eğitim
seviyesinin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında neden çok daha olumsuz göründüğünü
açıklamaktadır. Buradan hareketle Türkiye’deki Suriyeliler içinde eğitimli ve mesleki
anlamda nitelikli olanların Türkiye’de kalmaya devam etmeleri için teşvik politikalarının
geliştirilmesi gerekmektedir. Bu gerekliliğin eğitimli mültecilerin Türk ekonomisi için bir
değer olarak kazanılmasından çok, uyum politikaları için de önemli olduğu; ülkemizdeki
Suriyeli nüfus içindeki sayısı çok az olan eğitimli kitlenin başta uyum politikalarının
köprüleri, diyalog kanalları olarak son derece değerli oldukları, bu nedenle bu kişilerin
Türkiye’de kalmasını sağlayacak olan tedbirlerin temelde gönüllülüğe ve teşvike dayalı
olarak geliştirilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Suriye’de Nisan 2011 öncesinde üniversitelerde görev yapan ve ardından Türkiye’ye
gelen Suriyeli akademisyenler, eğitimli Suriyeliler içinde özel bir yere sahiptir. Bu
konuda Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi öncülüğünde
yapılan çalışmalar Başbakanlık ve YÖK tarafından değerlendirilmiş, akademisyen
Suriyelileri tespit ve ardından istihdamı için bir portal oluşturulmuş, ayrıca Türk ve
Suriyeli akademisyenlerden oluşan bir komisyon kurulmuştur. 2016-2017 döneminde
Türkiye’de görev yapan Suriyeli toplam akademisyen sayısı 334 olup, bu kişilerin büyük
bölümü İlahiyat Fakültelerinde ve Arapça dil öğretimi konusunda görev yapmaktadırlar.
Türk üniversitelerinde bulunan Suriyeli akademisyenler içinde 14 profesör, 14 Doçent,
93 de yardımcı doçent bulunmaktadır. Bunların dışındaki “öğretim görevlisi”, “araştırma
görevlisi”, “okutman” ve “uzman” kadrolarındaki Suriyelilerin önemli bir bölümünün
Doktora unvanı bulunmamaktadır. Sayılar son derece küçük olsa da akademisyenlerin
uyum süreçlerinde önemli roller oynayacağı açıktır. 2011 öncesinde Suriye’de
üniversitelerde görev yapmış ancak Türkiye’de iş bulamayan ya da mesleği dışında
bir işte çalışan doktora unvanlı Suriyelilerin sayısının 300 civarında olduğu tahmin
edilmektedir.
Bu grup için özel önlem alınması ve teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmektedir.
Dil engelinin son derece önemli rol oynadığı bu alanda, akademisyenlere ücretsiz dil
kurslarının yoğun olarak verilmesi için üniversiteler ve Yunus Emre Enstitüsünün daha
yoğun çaba göstermesi gerekmektedir. Önemli bir sorun da Türk üniversitelerindeki
rekabetçi ortam içinde Suriyeli akademisyenlerin yaşadıkları doğal dezavantajların
varlığıdır. Bu çerçevede Suriyeli akademisyenler için YÖK’ün özel kadrolar ihdas ederek
üniversitelere paylaştırılmasının önemli bir imkan yaratabileceği düşünülmektedir.
Türkiye’nin 2017 itibari ile üniversite sayısı 183’tür. Bunun içinde 118 devlet üniversitesi
bulunmaktadır. Türkiye’de halen 59.209’u Profesör, Doçent ve Yardımcı Doçent olmak
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 225