Page 249 - yargi-ozel-raporu
P. 249
adayların seçimi noktasında dikkate değer bir durumdu. 1961 Ana-
yasasının değiştirilmeden önceki halinde, yasama organı tarafından
seçilecek birer üyenin belirlenmesinde üniversitelerin hukuk, siyasal
bilimler ve iktisat dallarındaki öğretim üyelerinin bir araya gelme-
siyle oluşturulan bir kurulun, her boş üyelik için üç katı tutarında
aday göstermesi usulünün öngörülmüş olması da özgün bir yöntem
olarak değerlendirilebilir.
(432) Ancak 1971 yılında yapılan değişiklik ile birlikte seçim usu-
lünde yer alan nitelikli çoğunluk oranları kaldırılmış ve üniversite-
lerin aday göstermesi yaklaşımı terk edilmiştir. Bunu takip eden
yıllarda ise, AYM’nin kararlarının gündemi derinden etkileyecek
mahiyete bürünmesi Anayasa koyucunun 1982 Anayasasını şekil-
lendirmesinde etken olmuştur.
(433) Yürürlükte bulunan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anaya-
sasının hazırlanma sürecinde, millet iradesinin temsil edildiği yasa-
ma organına olan güvensizlik hissedilir derecede belirleyici olmuş-
tur. Bu yaklaşımdan AYM üyelerinin seçim usulü de nasibini almış
ve üyelerin tamamının Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesi
yöntemi benimsenmiştir.
(434) Bu usul, Mahkeme üyelerinin bağımsızlık ve tarafsızlığını
sağlayabileceği sebebiyle savunulabilir görünse de, Mahkemenin ka-
Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
rarlarının demokratik meşruiyeti açısından sakıncalar içermektedir.
Çünkü Cumhurbaşkanı 1982 Anayasasının ilk halinde, TBMM ta-
rafından seçilen ve dolaylı olarak millet iradesine dayanan bir ko-
numdaydı. Egemenliği temsil edenlerden kurulu yasama organının,
AYM üyeliği için aday dahi gösterememesini öngören bu düzenleme
oldukça tartışmaya açıktı. Bununla birlikte, 1982 Anayasası üyelerin
belirlenmesi konusunda, yüksek yargı organlarının aday gösterme
yöntemine vurgu yapmış ve daha dar bir alandan üyelerin belirlen-
mesi yaklaşımını benimsemiştir.
(435) 2000’li yıllarda Türkiye’nin birçok kesiminin taleplerinin
demokratikleşme yönünde şekillenmesi ve AB’ye tam üyelik konu-
sunda yapılması gereken reformlar bağlamında, 1982 Anayasasında
geniş boyutlu bir değişiklik öngörülmüştür. Bu kapsamda AYM üye-
lerinin belirlenmesi usulü de yoğun bir tartışmaya sebep olmuştur.
222