Page 252 - yargi-ozel-raporu
P. 252

(441) Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin,  TBMM
                   İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve
                   esas bakımından Anayasaya aykırılığını incelemek, Cumhurbaşka-
                   nını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Da-
                   nıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve
                   üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve
                   Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle
                   ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamak, siyasi parti-
                   lerin kapatılma davalarına bakmak, siyasi partilerin mali denetimini
                   gerçekleştirmek, yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya mil-
                   letvekilliğin düşmesi kararlarını belli şartlarla incelemek, bireysel
                   başvuruları karara bağlamak gibi görevleri yerine getiren AYM’nin,
                   farklı disiplinlerden gelen seçkin üyelerden kurulu olması gerekmek-  Bölüm 5   Anayasa Yargısı
                   tedir. Üye dağılımında hukukçuların çoğunlukta olması önemsen-
                   mekle birlikte, yargıç kökenli olmayan, kendi alanında uzman ve
                                                     189
                   yetkin üyelerin seçilmesi çok önemlidir.   Bu konuda 2010 yılında
                   yapılan anayasa değişikliğinin görüşüldüğü TBMM Anayasa Komis-
                   yonunun 14/04/2010 tarihli ve E:2/656, K:16 sayılı raporundaki şu
                   ifade ilgi çekicidir:

                   “Mahkemeye üye seçiminde kaynak, hâkimin kişiliği, eğitimi çok önem-
                   lidir. İnsan kalitesi yükseltilmelidir.”

                   (442) Bireysel başvurular vasıtasıyla hak ihlallerini incelemekle
                   görevlendirilen Mahkeme için yukarıda zikredilen ifade daha da
                   anlamlı olmaktadır. Çünkü devlet merkezli kararlar yerine hak ve
                   birey odaklı kararlar vermek, insan hakları açısından bir zorunluluk-
                   tur. Bu bağlamda Mahkeme üyelerinin, TBMM tarafından seçimi
                   usulüne değinilmesinde fayda bulunmaktadır. Zira Anayasa gereği
                   Meclis, kendisine bildirilen adaylar arasından üye seçimi yapmak-
                   ta olup, doğrudan üye belirleme yetkisine haiz değildir. AYM’nin
                   Türkiye’de hukuka yön veren mahiyetteki vazifesini yapabilmesi için
                   söz konusu yöntemin yerine, doğrudan TBMM’ye bireysel müraca-
                   atta bulunanlar arasından belirlenecek adayların öngörülecek usuller
                   doğrultusunda  seçilmesi  daha  uygun  olacağı  değerlendirilmekte-




                   189 Benzer yöndeki görüşler için bkz. ŞİRİN, age, sf. 93-95.



                                                                         225
   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257