Page 288 - yargi-ozel-raporu
P. 288

idame ettirmekte olup, bundan yaşam hakkının kutsallığı gözetile-
                   rek memnuniyet duyulmaktadır. Bu dava, Mahkemenin “kontrolsüz
                   gücünü” ortaya koymak için örneklendirilmiştir. Özellikle bu yetki
                   ile deyim yerindeyse yargı erkini oluşturan mahkemeler yukarıda de-
                   ğinildiği gibi “Anayasa Mahkemesi ve diğerleri” konumuna düşürül-
                   müştür. AİHM’in dahi böyle bir yetkisi yoktur. Diğer mahkemeleri
                   yeri geldiğinde yok farz eden (bkz. Twitter Kararı) 6216 sayılı Kanun
                   ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü derhal değiştirilmelidir. Kanun ya-
                   pılırken, bireysel başvuru esasına göre çalışması gereken Mahkemeye
                   önüne gelen her şikâyette -birey istemese dahi- resen harekete geçe-
                   bilme, karar verebilme yetkisini sağlamıştır. Bunun bireysel başvuru-
                   nun ruhuna aykırı bir düzenleme olduğunu değerlendiriyoruz.Yasal
                   tanımla kanun yolu  ”bireysel başvuru”. Bu “kuvvet fetişizmi”nden    Bölüm 5   Anayasa Yargısı
                   başka bir şey değildir. Denge ve kontrol ilkesi yok sayılmıştır.
                   (518) Mahkemenin bireysel başvuruları kabul etmeye başladığı ta-
                   rihten bu yana oldukça az sayıda tedbir kararına hükmedilmesine
                                                                          226
                   rağmen, sonuçları itibariyle sorun çıkarmaya açık olan bu usulün
                   yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Anayasanın
                   138 inci maddesi gereğince, derece mahkemelerinin yetkisine ve gö-
                   revine müdahale edilmemelidir. Özellikle tahliye konusu, suç vasfı,
                   delillerin takdirinin kanun yolunda değerlendirilmesi gerektiği dü-
                   şünüldüğü takdirde, AYM’nin tahliye kararı vermemesi gerekmekte-
                   dir. Bunun sınırları net ve anlaşılabilir şekilde belirlenmeli ve Mah-
                   keme istisnai hallerde tedbir kararı verebilmelidir.(6216 s.k.49/5).
                   Bu, diğer derece mahkemelerine karşı (Yargıtay, Danıştay dâhil) yet-
                   ki aşımıdır. Bireysel başvuru usulünün ikincil mahiyette bir çözüm
                   yolu olması ve Mahkemenin yetkisini aşma eğiliminde bulunması


                   226 Bu kararlar şunlardır: Anayasa Mahkemesinin 16/02/2016 tarihli ve 2016/2728
                       başvuru numaralı tedbir kararı, Anayasa Mahkemesinin 20/01/2016 tarihli ve
                       2016/220 başvuru numaralı tedbir kararı, Anayasa Mahkemesinin 16/12/2015
                       tarihli ve 2015/19133 başvuru numaralı tedbir kararı, Anayasa Mahkemesinin
                       02/12/2015 tarihli ve 2015/17761 başvuru numaralı tedbir kararı, Anayasa
                       Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/17762 başvuru numaralı tedbir ka-
                       rarı, Anayasa Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2015/17658 başvuru numa-
                       ralı tedbir kararı, Anayasa Mahkemesinin 10/11/2015 tarihli ve 2015/16437
                       başvuru numaralı tedbir kararı, Anayasa Mahkemesinin 17/09/2015 tarih-
                       li  ve  2015/15273  başvuru  numaralı  tedbir  kararı,  Anayasa  Mahkemesinin
                       18/09/2014 tarihli ve 2014/648 başvuru numaralı tedbir kararı.



                                                                         261
   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293