Page 286 - yargi-ozel-raporu
P. 286
mahkemesine başvurmalarının etkili bir yol olmadığı sonucuna
ulaşılmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.
(514) Söz konusu karar marifetiyle AYM, ilgili idare mahkemesinin
verdiği yürütmeyi durdurma kararına karşı, olağan kanun yollarının
tüketilmesini beklemeksizin kendisine yapılan başvuruyu kabul edi-
lebilir bulmuştur. İdare mahkemesine yapılan başvurunun etkili
225
bir yol olmadığını kararında belirten Mahkeme, Anayasada yer al-
mayan bir yetkiyi içtihaden kullanma cihetine gitmiştir. Oysa Ana-
yasanın 11 inci maddesinde “anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü”
açık olup, AYM’yi de bağlamaktadır. Mahkemenin, kararındaki yak-
laşımına benzer bir anlayış, AİHM’in içtihatlarında (Valentın Câm-
peanu Adına Hukuki Kaynaklar Merkezi-Romanya Davası, Başvuru
Numarası: 47848/08, § 148; Aksoy-Türkiye Davası, Başvuru Nu- Bölüm 5 Anayasa Yargısı
marası: 21987/93, § 95) da olduğu öne sürülebilse de her içtihat
somut olaya özgü olup; Mahkeme, olayımızda da ülke gerçek-
leri, olayın mahiyeti, hak ihlali, kişisel yarar ile kamusal yarar
arasındaki denge ve oranı gözetmelidir (AİHM’in vakıanın özel-
liklerine vurgu yaptığı kararları için bkz. Kozacıoğlu-Türkiye Dava-
sı, Başvuru Numarası: 2334/03, § 40; Akdıvar ve Diğerleri-Türkiye
Davası, Başvuru Numarası: 21893/93, § 69). Şüphesiz ifade ve ha-
ber alma özgürlüğü yadsınamaz ancak kişilerin özgürlüklerine, şeref
ve onurlarına dengesiz, dayanaksız, yakın ve pervasız bir saldırı varsa
Mahkeme bunu gözetmek zorundadır. Mahkemenin bu hassasiyet
içerisinde olduğu söylenebilir mi? Ancak Mahkeme, bu içtihatlara
dahi referans vermeden deyim yerindeyse “ben yaptım, oldu” şeklinde
bir tavır takınmış ve aktivist bir tutum sergilemekten kaçınmamış-
tır. Benzer bir şekilde Mahkeme, “Youtube Kararı” olarak da bilinen
2014/4705 başvuru numaralı ve 29/05/2014 tarihli kararında da
aynı yaklaşımını sürdürmüştür.
(515) Mahkemenin diğer yargı organlarını aşarak kendisine ge-
len başvurulara yönelik gösterdiği yaklaşımın belirli ve sınırları
225 Benzer bir yetki, Alman Federal Anayasa Mahkemesine kanun vasıtasıyla ve-
rilmiştir. Söz konusu yetki, bireysel başvuruya konu olan hak ihlalinin genel
öneme sahip olması ve olağan kanun yollarının tüketilmesi durumunda başvu-
rucu açısından ağır ve giderilemez bir zararın ortaya çıkma ihtimali hallerinde
kullanılabilecektir. Detaylı bilgi için bkz. ŞİRİN, age, sf. 521 vd.
259