Page 355 - kdk_yillik_rapor2018
P. 355
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Cezasızlığı kavram olarak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunca
hazırlanan “Cezasızlıkla Mücadele İçin Eylem Yoluyla İnsan Haklarının Korunması
ve Desteklenmesine İlişkin Prensipler Set'inde” ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi
tarafından 30 Mart 2011 tarihinde, 1110. Bakan Yardımcıları toplantısında kabul
edilen “Ciddi İnsan Hakları İhlalleri Bakımından Cezasızlığın Sona Erdirilmesine
İlişkin Rehber İlkeler" de görmekteyiz.
“Yaşama hakkı”, “kişi hürriyeti ve güvenliği” ve “işkence ve kötü muamele yasağı”
konusunda yürütülecek hem idari hem de adli inceleme ve soruşturmaların niteliği
hususunda soruşturmanın bağımsızlığı, yürütülen soruşturmanın etkili bir şekilde
yapılması olarak tanımlanan yeterlilik, soruşturmanın derhal ve re’sen başlatılması ve
süratla sonuçlanması anlamında ivedilik, süreç ve karar verilmesi ile ilgili usullerde hesap
verilebilirliğin mümkün kılınması, saydamlık ve açıklığın sağlanması şeklinde açıklanan
kamu denetimi ve mağdurun sürece katılımı unsurları açısından değerlendirmelere tabi
tutulması gerektiği bilinmektedir.
6.10.1.4 “Kolluk Araması” Sırasında ve Sonrasında Yapılan Eylem ve
İşlemlerin Hukuka Aykırı Şekilde Gerçekleştirildiği İddiası
Başvuruda; avukat başvurucu tarafından, arkadaşı ile birlikte bulundukları bir
mekânda yapılan “önleyici kolluk araması” sırasında, müvekkili ve arkadaşına yapılan
üst aramasının hukuka aykırı şekilde gerçekleştirildiği, sonrasında polisin zor kullanma
yetkisini aşarak aşırı güç kullandığı, devamında haksız yere polis merkezine götürülerek
kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiği, bu sırada onur kırıcı davranış ile işkence ve
kötü muamelede bulunulduğu iddia ve şikâyet edilmiştir.
Kurumumuzca başvuru dosyası, “önleme araması ve zor kullanma yetkisi”, “kişi
hürriyeti ve güvenliği – yakalama / gözaltı işleminin hukukiliği” ile “etkili başvuru hakkı
– cezasızlık ile mücadele” olmak üzere üç kısımda değerlendirilmiştir.
Kolluğun güvenlik kontrolü ve zor kullanma yetkisine ilişkin olarak yapılan incelemede;
şikâyete konu olayda eğlence kulübünde gerçekleştirilen rutin güvenlik kontrolü
faaliyeti sırasında, mekânın tuvalet kısmında başvurucu ve arkadaşının aynı kabinden
çıktıklarını ve başvurucunun arkadaşının elinde rulo halinde kâğıt para tuttuğunu
görmeleri üzerine, bu kişinin üzerinin aranması esnasında gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanununun 13 üncü maddesi hükmü sadedinde,
“… suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare
veya delil bulunan şüpheliler…” ile “Polisin kanunlara uygun olarak aldığı tedbirlere
karşı gelenleri, direnenleri ve görev yapmasını engelleyenler…” hakkında koruma
tedbiri alması, bu kişileri uzaklaştırması ya da yakalayıp gerekli kanuni işlemleri yapması
yasal yetkisinde olduğu görülmektedir.
Somut olay kişi hürriyeti ve güvenliği – yakalama ve gözaltı işleminin hukukiliği
incelendiğinde; başvuruya konu olayda aramaya direnen kişilerin zor kullanılmak sureti
354 2018 YILLIK RAPOR