Page 117 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 117
Kanun gerek uygulama yönetmeliği kapsamında; sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların
toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbi bakımlarının yapılması ve alındıkları ortama
geri bırakılması gibi hususlara yönelik bir takım esaslar belirlenmiştir. Kanunda yetkili makam
olarak tanımlanan Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilerini il müdürlükleri ve yerel yönetimlere
devretmiş durumdadır. Ancak uygulamada meydana gelen sorunların da etkisiyle ilgili Kanunda bir
takım değişikliklerin yapılması çeşitli zamanlarda gündeme gelmektedir.
Sokak köpekleri ya da diğer bir tabirle başıboş köpekler başta Avrupa’da bulunan ülkeler olmak
üzere dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde karşılaşılan temel sorunlardan biri olarak ortaya
çıkmaktadır. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 1990 yılında dünya üzerindeki köpek
sayısının 500 milyon olduğu (insan nüfusunun 10’da biri) ve bu sayının yaklaşık olarak %75’inin
de başıboş olduğu tahmin edilmektedir. (IV. Türk Veteriner Hekimliği Kurultayı Komisyon
Raporları, 30 Mart-1 Nisan 2018, Antalya, s. 390.) Ülkemizde ise sokak köpeklerinin sayısı ve
coğrafi dağılımı gibi kesin bilgiler ne yazık ki mevcut değildir. Dolayısıyla kimilerine göre
ülkemizde bulunan sokak köpeği binlerle ifade edilirken kimilerine göre milyonlarla ifade
edilebilmektedir.
Bu kapsamda sokak hayvanlarına yönelik çözümler üretilebilmesi için sokak hayvanlarının sayısı,
coğrafi lokasyonu gibi temel bilgilerin edinilmesi gerekmekte olup bu alanda çalışmalar yapılmadan
önce gerekli analizlerin yapılması sağlanmalıdır. Böylelikle gerekli bilgiler edinildikten sonra
ortaya çıkan veriler ışığında hem insanların şikâyeti hem de sokak hayvanlarının yaşadığı zorluklar
bakımından gerekli tespitler yapılabilecektir. Sokak hayvanları ile ilgili gerek vatandaşların
şikâyetleri gerek hayvanların yaşadığı zorluklar; veterinerler, hukukçular, doktorlar, hayvan
sahipleri, hayvan dernekleri ve idareciler gibi konunun taraflarınca kabul edilip iş birliği
yapılmadığı sürece konuyla ilgili çözüm bulunamayacak veya bulunan çözümler sağlıklı bir şekilde
uygulanamayacaktır.
Sokak hayvanları meselesinin hem insan hem de hayvan boyutuna bakılması gerekmektedir. Netice
itibariyle sokakta bulunan bu hayvanlar açlık, susuzluk, mevsimsel koşullar, hastalık, insanlar
tarafından yapılan kötü muameleler, güçlü hayvanların zayıf hayvanlara verdiği zararlar, birbirleri
ile yapmış olduğu kavgalar gibi çeşitli zorluklarla mücadele etmek durumunda kalmaktadırlar.
Diğer taraftan sokak hayvanlarının insanlara saldırması, kuduz gibi hastalıkları bulaştırma, insanları
ısırma, hayvanların neden olduğu trafik kazaları (maddi hasar, ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan
vakalar) gibi durumlar da bulunmaktadır.
Bu kapsamda gerek insan yaşamı ve hakları gerek hayvanların yaşamı ve hakları bağlamında
hayvanlara yönelik şiddetin ve kötü muamelenin görmezden gelinmemesi ve duyarlı olunması
gerektiği gibi insanların uğradığı saldırılar ve zararlar da görmezden gelinmemelidir. Dolayısıyla
uygulanacak çözümlerde hem insan hem de hayvan boyutunun birlikte değerlendirilmesi ve her iki
durumun da nasıl korunabileceğinin hedeflenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda her iki taraf için en
yüksek faydanın sağlanacağı çözümlere bilimsel ve teknik bilgilerle ulaşılabileceği
düşünülmektedir.
Bilindiği üzere hem insanların hem de sokak hayvanlarının sağlığı ve güvenliği için sokak hayvan
popülasyonun kontrol altında bulundurulması büyük önem arz etmektedir. Ancak sokak hayvanların
kontrol altında bulundurulması hayvanların itlafı anlamına gelmemektedir. Çünkü hayvanların itlaf
edilmesi etkili, kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir çözüm olmamakla birlikte insanların bir türü
ortadan kaldıracak bir çalışma yapması kabul edilemez bir durumdur.
113