Page 108 - KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
P. 108
internet sayfasında yapılan incelemede bu konuda TBMM Başkanlığına milletvekillerince birçok
kere kanun teklifi verildiği de görülmüştür.
Açıklanan gerekçelerle, kamu tüzel kişiliğine sahip bir vakıf yükseköğretim kurumu olan İstanbul
Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesi olan başvuranın Pasaport Kanunu’nun 14’üncü
maddesine göre “hususi damgalı pasaport” alma imkânına sahip olmadığı ve bu durumun
Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olarak ayrımcılığa ve mağduriyete neden olduğu iddiasının
yerinde olduğu ve vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan akademik personelin de devlet
yükseköğretim kurumlarında görev yapan akademik personel gibi “hususi pasaport” alma
konusunda sahip oldukları haklardan yararlandırılması için gereken yasal düzenlemelerin yapılması
talebinin karşılanması gerektiği kanaatine varılmış olup vakıf yükseköğretim kurumlarında görevli
öğretim elemanlarına belli koşullar çerçevesinde hususi damgalı pasaport verilebilmesini teminen
çalışma ve kanun değişikliği yapılması için Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı başta olmak
üzere İçişleri Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına Tavsiyede Bulunulmasına karar
76
verilmiştir.
Öğrenci Disiplin Cezalarına İlişkin Tutulan Sicillerle İlgili Net Düzenlemeler Yapılması
Talebi
Başvuran, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olduğunu ve
kendisine “uyarma” cezası verildiğini, bu cezanın silinmesine yönelik 03.07.2019 tarihli
başvurusunun Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 09.08.2019 tarihli
karar ile reddedildiğini, ancak üniversite öğrencilerinin anlık hataları nedeniyle aldıkları disiplin
cezalarının neredeyse bir ömür boyu öğrenci dosyalarında saklanmasının kabul edilebilir olmadığını
ifade ettiğini, diğer yandan söz konusu cezanın silinmesiyle ilgili herhangi bir süre ve şart
bulunmadığından bu durumun belirsizlik yarattığını, bu düzenleme eksikliğinin ‘haklar dengesi’ ile
‘evleviyet’ kurallarına da uymadığını, Kanun ve Yönetmeliklerde bu konuyu düzenleyen
hükümlerin olmamasının, ‘hukuk devleti’ ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek öğrenci sicilleri ile
ilgili net düzenlemeler yapılmasını talep etmiştir.
Kurumumuzca yapılan inceleme neticesinde, üniversitenin öğrencilerine, üniversite içinde kabul
edilmiş olan düzen kurallarına uymamaları halinde yaptırım uygulama yetkisine sahip olduğu, diğer
yandan önceden kabul edilmiş düzen kurallarına uymayan öğrencilerin de yaptırımla
karşılaşmalarının gerekli ve kabul edilebilir olduğu ön kabulü ile birlikte disiplin cezası alan bir
öğrencinin, mevcut düzenlemelere göre bu cezadan hiçbir şekilde kurtulmasına imkân olmadığı, bu
cezasının sicil fişine işlenerek dosyasında saklanacağı, hatta YÖKSİS’e işleneceği ve gerektiğinde
isteyen kurum ve kuruluşların bu verilere ulaşabileceği ve kullanabileceği, yasama organının
çıkaracağı bir af kanunu ile söz konusu cezaların silinebileceği, bunun da öngörülebilir olmadığı,
geçmişe bakıldığında en son 2000 yılında çıkartılan bir Af Kanunu ile öğrenci disiplin cezalarının
silindiği dikkate alındığında; başvurana gerçekleştirdiği kural ihlaline karşılık haklı olarak verilen
ve öğrenci disiplin durum belgesi ile YÖKSİS’e işlenen “uyarma” cezasının başvuranın bütün
geleceğini etkileyebileceği, yani bu etkinin kişinin öğrenciliğinin bitiminden sonraki süreçte de
devam edeceği, belirtildiği üzere her ne kadar öğrencilerin kural ihlallerinin cezalandırılması
gerektiği açık ve net olsa da bu cezanın bir ömür boyu yükünü öğrencinin omuzlarına yüklemenin
ölçülülük ilkesi açısından kabul edilebilir olmadığı; diğer sicil kayıtlarıyla yapılan bir karşılaştırma
neticesinde, adli sicil kayıtlarının bile belli koşullar ve süreler çerçevesinde adli sicilden, bir süre
sonra da adli sicil arşivinden kaldırılması ve yine yükseköğretim personeline verilen disiplin
76 2019/15074 numaralı başvuru hakkında verilen 27.02.2020 tarihli Tavsiye Kararı
99