Page 216 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 216
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
yapılmıştır. Bu değişikliklerden etkilenmek istemeyen kişilerin, düzenlemelerin
yürürlüğe girmesinden önce Kuruma yoğun başvurularının olduğu gözlemlenmiştir.
Bunun sonucu olarak ise başta 3201 sayılı Kanun kapsamındaki işlemlerin tebliği
olmak üzere yukarıda değinilen uyuşmazlıkların arttığı anlaşılmıştır.
Bu noktada Kurumumuza yapılan bir başvurudan hareketle, borçlanma işlemleri
yönünden sigortalılık başlangıç tarihi belirlenirken Türkiye’de ilk işe giriş tarihinin mi
yabancı ülkede ilk işe giriş tarihinin mi esas alınması gerektiği sorununa da değinmek
yerinde olacaktır. Bu kapsamda 3201 sayılı Kanun’un 5'inci maddesinin ikinci
fıkrasında, sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılık
başlangıç tarihinin, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürüleceği düzenlenmiştir.
Ayrıca aynı maddenin beşinci fıkrasında, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde
Türk sigortasına girişten önce akit ülke sigortasına girilen tarihin Türk sigortasına
girilen tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık
sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin, ilk işe
giriş tarihi olarak kabul edileceği hükmüne yer verilmiştir. Bu noktada ifade etmek
gerekir ki, 01.05.1968 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti İle Belçika
Krallığı Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nde bu yönde bir hüküm bulunmaktadır.
Nitekim anılan Sözleşme’nin 28’inci maddesinde Türk vatandaşları, Türkiye’de yaşlılık
sigortasına tabi işe girmeden önce Belçika’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşlar ise, bu
sigortaya tabi tutuldukları ilk günün, Türk mevzuatına göre sigorta kanunlarına tabi işe
ilk defa girdikleri gün olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır. Hal böyle iken
somut uyuşmazlığın çözümü, 3201 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında
yer alan “sigortalılığın başlangıç tarihi” kavramına, uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmelerine istinaden Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak belirlenmesi öngörülen
akit ülkedeki ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin de dâhil olup olmadığı meselesinin
irdelenmesine bağlıdır.
Bu noktada 3201 sayılı Kanun’un 5’inci maddesine 5754 sayılı Kanun’un 79’uncu
maddesi ile eklenen beşinci fıkrada, sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki
hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları
tarihin, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu
düzenleme uyarınca 3201 sayılı Kanun uygulamasında sigortalılık başlangıç tarihi,
Türkiye’de sigortalı hizmetin bulunup bulunmamasına göre sigortalılık başlangıç
tarihinden ya da ödeme tarihinden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle
bulunmaktaydı. Diğer bir deyişle uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi doğrultusunda
tespit edilen sigortalılık başlangıç tarihinin, bu tarihten önce olan ve başlangıca esas
alınmayan sürenin borçlanılması nedeniyle geriye götürülmesi mümkün değildi. Bu
dönem yönünden 3201 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan
“sigortalılığın başlangıç tarihi” kavramı, Türkiye’de zorunlu veya isteğe bağlı sigortalılığa
dayalı gerçek başlangıcı ifade etmekte ve bu kavrama uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesine istinaden belirlenen sigortalılık başlangıcı dâhil edilmemekteydi.
2022 YILLIK RAPOR 215