Page 224 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 224
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
amacıyla kanunla sınırlanabileceği düzenlenmiştir. Diğer yandan, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’ne Ek 1 No.lu Protokol’ün ilk maddesinde de, her gerçek ve tüzel
kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı bulunduğu
belirtilmektedir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, hukuka aykırı sosyal güvenlik
ödemelerinin tahsiline ilişkin uyuşmazlıkları mülkiyet hakkına yapılan müdahale
çerçevesinde ele almış ve bu müdahalenin ölçülü olup olmadığını ayrıca incelemiştir.
Ölçülülüğün tespitinde ise kanuna aykırı olarak ödeme yapılması biçiminde ortaya
çıkan sonuca tarafların ne derece katkısının olduğuna bakılması gerektiği, bu bağlamda
tarafların yasal yükümlülüklerinin neler olduğu, bunların yerine getirilmesinde
ihmalkârlık gösterilip gösterilmediği ve ihmalin varlığının tespiti hâlinde bunun
hukuka aykırı sonucun doğmasında bir etkisinin bulunup bulunmadığının göz önünde
79
bulundurulması gerektiği özellikle değerlendirilmiştir.
Öte yandan Yüksek Mahkeme, hukuka aykırı sosyal güvenlik ödemelerinin tahsiline
ilişkin uyuşmazlıklarda sosyal adaletin gereği olarak idarenin tesis ettiği hatalı işlemi
somut olayın koşullarına göre geri alabileceğini veya belli durumlarda kaldırabileceğini
belirtmektedir. Yüksek Mahkeme aksi durumun, kişilerin sebepsiz zenginleşmesine
yol açabileceği gibi sosyal güvenlik fonlarına katkıda bulundukları hâlde kanunlardaki
koşulları sağlamadıkları gerekçesiyle ödemelerden mahrum kalan kimseler yönünden
adil olmayan sonuçlar doğurabileceğine, bu durumun sınırlı kamu kaynaklarının uygun
olmayan yöntemlerle dağıtımına cevaz verilmesi anlamına gelebileceğinden kamu
yararı ile örtüşmeyeceğine işaret etmektedir. Bununla birlikte, başvurucu üzerinde aşırı
ve orantısız bir yüke sebep olunup olunmadığının tespit edilmesi, emekli aylığının
sosyal bir ödeme olduğu hususu da dikkate alınarak yersiz yapılan ödemelerin iade
edilebilmesi için ilgililerin ekonomik anlamda dara düşmesini önleyecek şekilde bir
80
takvime bağlanması gerektiği ifade edilmektedir.
Diğer taraftan Türk Medeni Kanunu’nun 2’nci maddesinde düzenlenen dürüstlük
kuralı ile kanun koyucu, her somut olayda hakların kullanılmasının kapsam ve içeriğini
objektif iyi niyet kuralı ile sınırlamaktadır. Söz konusu kurala aykırı davranışların ise
hukuk tarafından korunmayacağı açıkça ifade edilmektedir. Bu kapsamda dürüstlük
kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağının, sosyal güvenlik hukukundaki yerine de
değinmek gerekmektedir. Zira devleti kişilerin sosyal güvenliğini sağlayacak önlemleri
almakla yükümlü kılan Anayasa’nın 60’ıncı maddesi hükmünün varlığı ile sosyal
güvenlik kanunlarının ruhu ve konuluş amacı karşısında Sosyal Güvenlik Kurumu,
sigortalı kabul ettiği kişiler hakkında gerekli inceleme ve saptamayı yapmak zorundadır.
Bu doğrultuda Sosyal Güvenlik Kurumunun, sigortalı kabul ettiği ve üzerlerine düşen
edimleri yerine getirmiş olan kişilere karşı sosyal güvenlikleri yönünden verdiği güvene
uygun hareket etmesi gereklidir. Kurumun, yıllarca hiçbir uyuşmazlık çıkarmamış
iken, sonradan ve sigortalının emekli olma arzu ve isteğini iletmesi üzerine sigortalılık
79 Fatma Ülker Akkaya, B. No: 2014/18979, 22.02.2018, § 50; Uğur Ziyaretli, § 65
80 Fatma Ülker Akkaya, § 53; Tevfik Baltacı, § 74
2022 YILLIK RAPOR 223