Page 198 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 198
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Diğer taraftan yukarıda bahsedilen tebliğlerde, brüt alanın hesaplanamaması
durumunda, net alanın %25 fazlasının brüt alan olarak dikkate alınacağı belirtilmiştir.
2
Net faydalı alanın bina metrekare cetvelinde 132.70 m olarak belirtildiği göz önüne
2
2
alınarak, bu yönde bir hesaplama yapıldığında da (132.70 m + 132.70 m * %25 =
2
2
165.875 m ) konutun brüt alanının 165.875 m olarak bulunduğu ve sonuç itibariyle,
2
brüt alanın bu şekilde hesaplanması durumunda dahi 200 m ’yi geçmediği açıktır.
2
Ne var ki idare tarafından bina metrekare cetvelindeki 213.61 m ’nin dikkate alındığı
ve bu miktarın, bina metrekare cetvelinde “toplam inşaat alanı” olarak göründüğü
tespit edilmiştir. Toplam inşaat alanının, iskânı mümkün olan bodrum katlar ve çatı
araları dâhil asma kat, çekme kat ve diğer bütün katların alanlar toplamını ifade
edecek şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Yapılan hesaplamada toplam inşaat alanı
ile brüt alan kavramlarının örtüşmediği, bu kavramların birbirinden farklı olduğu
anlaşılmıştır.
Ayrıca Kanunda “brüt” ibaresinin kullanılmasına ve bina metrekare cetvelinde de
Kanuna uygun olarak “brüt alan” ibaresinin kullanılmasına rağmen alt düzenleyici
işlemlerle bu alan binanın dıştan dışa yüz ölçümü olarak kullanılmıştır. Toplam
inşaat alanı ibaresi ise Kanunda yer almadığı gibi alt düzenleyici işlemlerde de yer
almamıştır.
Kaldı ki Kanunun emlak vergisinin indirimli uygulanacağını düzenleyen maddesinde
2
200 m ’yi geçmeyen meskenden bahsedilmiş olup; mesken (konut), insanların içinde
197
yaşadıkları ev, apartman vb. yer olarak tanımlanmaktadır. 6 ve 14 Seri Nolu Emlak
Vergisi Kanunu Genel Tebliğlerinde brüt alanın hesaplanmasına ilişkin yapılan
açıklamalar ise emlak vergisine esas alanın yüzölçümünün (diğer bir ifade ile verginin
matrahının) hesaplanması için yapılmıştır. Bu çerçevede kanun koyucu tarafından,
vergi muafiyeti düzenlemesinde tercih edilen “mesken (konut)” kavramına karşı,
idare tarafından toplam inşaat alanı miktarının esas alınması, muafiyetin şartları için
kullanılan kavramlar çerçevesinde, Kanunun lafzi yorumuna uygun düşmediği gibi
ruhuna da uygun düşmemektedir.
Nitekim Anayasada vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla
konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı belirtilmek suretiyle verginin kanuniliği
ilkesi benimsenmiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarında da ifade edildiği üzere
verginin kanuniliği ilkesi, keyfî uygulamaları önleyecek sınırlamaların yasada yer
almasını gerektirmektedir. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesi
2
tereddüte mahal vermeyecek şekilde brüt 200 m ’yi geçmeyen tek meskeni olması
şartını hüküm altına almıştır.
YILLIK RAPOR 2016