Page 36 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 36
sigortalıların ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladıkları tarihten sonra
iki defaya mahsus olmak üzere, her doğum için doğum tarihinden itibaren
geçen en fazla iki yıllık süreleri, bu sürede adlarına prim ödenmemiş olması
kaydıyla ve çocuklarının yaşaması şartıyla borçlandırılacaktır. Kadın sigor-
talı, doğumdan sonra iki yıldan daha az bir süreyi çalışmadan geçirmiş ise
bu süreleri de borçlanabilecektir.
36. Ayrıca; sigortalı kadının doğum borçlanması yapabilmesi için do-
ğumdan önce Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kap-
samında tescil edilmiş olması ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları
yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılacaktır. Doğum borçlanması
talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin
Kurum hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak sonuçlandırılacaktır. (...) Si-
gortalının Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi
sigortalılığı sona erdikten sonra (b) ve (c) bentleri kapsamında çalışmaya
başlaması ve bu çalışmalardan sonra doğum yapması halinde bu süreler
borçlandırılmayacaktır.”
Hükümleri yer almaktadır.
37. Konu kapsamında 5510 sayılı Kanunda, geçmişte SSK’lı çalış-
ması olup da sonrasında emekli sandığına tabi çalışan ve memuriyet-
ten istifa ettikten sonraki bir süreçte doğum yapan bir kadının doğum
borçlanması yapıp yapamayacağına ilişkin doğrudan bir hüküm bu-
lunmamaktadır.
38. Bununla birlikte yukarıda bahsi geçen 2013/11 sayılı genelgede
yer alan, “Sigortalının Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine tabi sigortalılığı (SSK) sona erdikten sonra (b) (Bağ-Kur) ve (c)
(Emekli Sandığı) bentleri kapsamında çalışmaya başlaması ve bu çalışma-
lardan sonra doğum yapması halinde bu süreler borçlandırılmayacaktır.”
hükmü oldukça açık olup, bu hüküm ile geçmişte SSK çalışmasından
sonra Emekli Sandığına tabi çalışması olan bir kadının bu çalışmasın-
dan sonra gerçekleşen doğumu nedeniyle borçlanma yapma olanağı
kalmamaktadır.
39. Ancak; Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin E:2010/106 K:2010/6034
sayılı içtihadında; “Yasada olmayan bir kısıtlayıcı düzenlemenin genelge
ile getirilerek yasanın kapsamının daraltılması, Kanun Devlet İlkesi ve Sos-
yal Devlet İlkesi’ne aykırıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 35