Page 125 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 125

verilmesi talebiyle açmış olduğu davada mahkemece, davalı Kurumun
              zamanaşımı itirazı üzerine, davayı sebepsiz zenginleşmeye dayalı istir-
              dat davası olarak nitelendirerek, ıslahla artırılan talep miktarı yönün-
              den Borçlar Kanunun 66 ncı maddesinde belirtilen 1 ve 10 yıllık zama-
              naşımının geçtiği kabul edilmiş ise de, davanın yasal dayanağı olan ve
              özel düzenleme niteliğinde sebebiyle uygulama önceliği bulunan 506
              sayılı Kanunun 84 üncü maddesinde, yanlış ve yersiz ödenen prim-
              lerin alındıkları tarihten itibaren 10 yıl içinde geri istenebileceğinin
              düzenlendiği, mahkemece davada uygulama yeri bulunmayan Borçlar
              Kanun’nun ilgili maddesi gereğince uygulama yapılmasının usul ve ya-
              saya aykırı olduğu,
                 Yapılması gerekenin, davaya konu her bir icra takip dosyasına da-
              vacı tarafından yapılan ödemeye dair tahsilat makbuzları getirilerek,
              ödeme tarihleri saptanarak bu tarihten itibaren 10 yıllık sürenin geçip
              geçmediğinin tespit edilmesi olduğu belirtilerek, anılan maddi ve hu-
              kuki olgular gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle
              yazılı şekilde karar tesisinin, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni
              olduğu” hüküm altına alınmıştır.
                 20. Anayasa Mahkemesi, 1479 sayılı Kanunun 19/4/1979 günlü,
              2229 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle değişik 70 inci maddesinde-
              ki; Bağ  Kur’un açacağı rücu davalarını on yıllık zamanaşımına tabi tu-
              tan hükmün Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu savıyla açılan
              dava sonucunda verdiği 27/3/1984 tarihli E:1983/12 K:1984/5 sayılı
              kararda özetle, zamanaşımının hukuki düzende sağladığı kararlılık ve
              güven dolayısıyla çok eski zamandan beri benimsendiği ve her dev-
              letin hukukunda yer aldığı, Anayasamızın zamanaşımı konusuna de-
              ğinmediği, şu halde, kendisine bırakılan bu konuyu kanun koyucunun
              düzenlerken hukukun genel esaslarına bağlı kalacağının şüphesiz ol-
              duğu, kanun koyucunun zamanaşımının amacını göz önünde tutarak
              olayın niteliğine ve önemi ile borçlu ve alacaklıların durumuna göre
              uygun göreceği zamanaşımı sürelerini öngörebileceği, mevzuatımızda
              genel olarak, zamanaşımları saptanmakla birlikte özel haller için daha
              uzun ya da daha kısa zamanaşımlarının tayin edildiği, dolayısıyla 1479
              sayılı Kanunun değişik 70 inci maddesindeki, Bağ  Kur’un açacağı rücu
              davalarını on yıllık zamanaşımına tabi tutan hükmün Anayasa’ya aykı-
              rı bir yönü bulunmadığına ve bu konudaki itirazın da reddi gerektiğine
              hükmetmiştir.




            124   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130