Page 40 - Karabağ Raporu
P. 40

38   Karabağ İnsan Hakları İnceleme Raporu



             Yetkililerin ifadelerinin yanı sıra yerinde inceleme çalışmamız neticesinde işgalden
             kurtarılan bölgelerde hızlıca yerleşim yerlerinin yeniden inşa çalışmalarının
             başlatıldığını gözlemledik. Ancak mayınlı araziler temizlenerek bölge güvenli hale
             getirilmeden önce ne karayolu ne demiryolu yapımına başlanması, ne de bölgede
             herhangi bir yerleşimin başlaması mümkündür. Mayınlar sadece insan hayatını
             değil, tüm canlıların hayatını tehdit etmektedir. Kendi ülkesinde yerinden edilmiş
             kişilerin (IDPs) tekrar evlerine dönmeleri mümkün değildir. Ayrıca mayınlar
             Karabağ’da önemli bir ekonomik faaliyet olan tarım ve hayvancılığın yapılmasına
             da izin vermemektedir.

             Bahsedilen hususlar çerçevesinde ayrım gözetmeksizin sivillerin hayatını tehdit
             eden, şehrin yeniden inşa faaliyetlerine ket vuran, tarım ve hayvancılığın
             yapılmasına izin vermeyen, tüm bunların sonucu olarak da ülkesinde yerinden
             edilmiş kişilerin (IDPs) terk etmek zorunda kaldıkları evlerine dönmelerine
             imkân tanımayan Ermenistan’ın işgal döneminde mayınladığı arazilerin ivedilikle
             temizlenebilmesi için Ermenistan’ın mayın haritalarını Azerbaycan’a vermesi
             insan haklarının gereğidir.

             II. İşgal Bölgelerindeki Kişisel Mülkler

             Yerinde inceleme çalışmamız çerçevesinde ülkesinde yerinden edilmiş kişiler
             (IDPs) ile ilgili olarak en dikkat çekici tespitlerimizden bir tanesi de gerek
             Ağdam’da gerekse Fuzuli’de ve takip ettiğimiz  yol güzergâhında eskiden var
             olan  köylerde söz  konusu  kişilerin  geride  bıraktıkları  evlerin  hepsinin  yıkılmış
             olması, tek bir sağlam eve rastlanmamış olmasıdır. Öncelikle bölgedeki evlerin
             yapılarının birbirine benzediği ve hepsinin taştan yapıldığı fark edilmiştir. Ancak
             evlerin yıkılmış olmalarına rağmen çevrede taşların bulunmaması, evlerde hiç eşya
             kalmaması dikkat çekmiştir. Bu çerçevede heyete eşlik eden rehberlerin taşların
             ve eşyaların işgal döneminde işgal edenlerce satıldığına dair verdikleri bilgiler
             tutarlı  olmaktadır.  Oysa  1899  ve  1907  tarihli  Lahey  Sözleşmesi’nde  savaştan
             kaynaklanan zorunluluklar hariç tutulmak üzere düşman mallarına zarar vermek
             ve el koymak, yağma yasaklanmıştır. Harp Zamanında Sivillerin Korunmasına
             İlişkin 1949 Cenevre Sözleşmesi’nin III. Kısmı “İşgal Edilen Topraklar” hakkında
             olup, Madde 53’te özel kişilere veya kamuya ait taşınmaz veya kişisel mülkün
             işgalci güç tarafından tahrip edilmesi askeri zorunluluk hali dışında yasaklanmıştır.
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45