Page 55 - soma rapor 30122014
P. 55
aynı zamanda ilk bendinin ilk cümlesi ile Devletlere, topraklarında yaşayan kişilerin
yaşamlarını korumak için gerekli önlemleri almaya yönelik kesin bir yükümlülük
yüklediğini de belirtmiştir.
Mahkeme, bu yükümlülüğün kamusal olsun ya da olmasın, yaşama hakkının tehlikeye
girebileceği her türlü etkinliği ve bahse konu davanın da konusunu oluşturan ve doğaları gereği
de tehlikeli olan çöp toplama alanlarının işletimi gibi endüstriyel etkinlikleri de kapsadığı
kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkına dair 2’nci maddesi
kapsamında yaptığı değerlendirmede; bu maddenin çerçevesini çizdiği yaşamı korumak için
Devletin tüm önlemleri almaya yönelik kesin yükümlülüğünün her şeyden önce, Devlete
yaşama hakkını tehdit eden durumlara karşı etkin bir caydırma mekanizması
oluşturacak yasal ve idari çerçeve oluşturmak görevi yüklediğini belirtmiştir.
Mahkeme, bu yükümlülüğün, şikâyet konusu etkinliğin (çöp toplama) kendine özgü
niteliklerine ve insan hayatı açısından oluşturduğu potansiyel riske uygun olarak hazırlanan
düzenlemelerin hazırlanmasını da gerekli kılacağını belirtmektedir. Bu düzenlemeler bu tür bir
faaliyete ruhsat verilmesini, hazırlanılmasını, işletimini, güvenliğini ve denetimini düzenlemeli;
tüm ilgililerin açığa çıkan riskler nedeniyle hayatı tehlikeye girebilecek vatandaşların etkili bir
şekilde korunmasını sağlamaya yönelik pratik önlemleri almasını zorunlu kılmalıdır. Bu
önlemler ve düzenlemeler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında kamunun haber alma
hakkına da özellikle önem vermeli ve söz konusu etkinliğin teknik yönlerini de göz önüne
alarak, ilgili süreçteki eksiklikleri ve farklı düzeylerdeki sorumlular tarafından yapılmış
olabilecek hataları belirlemeye yönelik süreçleri de oluşturmalıdır.
Mahkeme, sözleşmenin 2’nci maddesinin getirdiği yükümlülüklerin bununla sınırlı
kalmadığını ifade etmekte ve can kaybının Devletin sorumluluğunu gerektirebilecek şartlar
altında olması halinde bu maddenin Devlete elindeki tüm imkânları kullanarak yaşama hakkını
korumak için oluşturulan yasal ve idari çerçevenin doğru bir şekilde uygulanmasını ve bu hakka
yönelik yapılan ihlallerin durdurulup cezalandırılmasını sağlayacak yeterli –adli veya diğer–
tepkileri verme görevini de yüklediğini belirtmektedir.
Mahkeme bu bağlamda, bahse konu somut olayda başvurucuların yakınlarının anılan
kazada ölümünü önlemede gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle, Sözleşme’nin 2’nci
maddesinin esası itibarıyla ihlal edildiğine oybirliğiyle, yaşam hakkının kanun tarafından
yeterince korunamaması sebebiyle Sözleşme’nin 2’nci maddesinin usulü itibarıyla ihlal
41