Page 87 - Türkiye'deki Suriyeliler - Özel Rapor
P. 87
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
yer alan “zulüm riski olan yere geri göndermeme” (“non-refoulment”) ilkesini Avrupalı
olmayan bu sığınmacılara yönelik genişletmiş; böylelikle sözleşme dışı mültecilere de
temel güvenceler sağlamıştır.
IV. AB Müktesebatına Uyum Sürecinde Uluslararası Koruma Alanında Kabul
Ettiğimiz İç Hukuk Düzenlemeleri
Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik süreci ve bu çerçevede gerçekleştirilen uyum
(“harmonization”) çalışmaları, ülkemizin yabancılar ve uluslararası koruma alanında
kanun düzeyinde bir oluşuma gitmesinde önemli itici güçlerden birini teşkil etmiştir.
AB, 2001 tarihli Türkiye Katılım Ortaklığı Belgesi ile (2003 tarihinde revize
edilmiştir), ülkemiz için katılım öncesi süreçte göç ve iltica alanını da kapsayan
“Adalet ve İçişleri” alanına yönelik olarak kısa ve orta vadeli hedef ve öncelikleri de
belirlemiştir. Ülkemiz, bu belgeye cevaben hazırladığı 24 Mart 2001 tarihli “Avrupa
Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin Ulusal Program”da ise, söz konusu
önceliklerin gerçekleştirilebilmesi için gereken reform sürecini bir zaman çizelgesiyle
ortaya koymuştur. Revize edilerek, 24 Temmuz 2003 tarihinde Resmi Gazete’de
yayımlanan 2003 tarihli Ulusal Program’ın 24-1 no’lu “İltica Alanında AB Mevzuatına
Uyumun Başlatılması ve İltica Alanında Kapasitenin Geliştirilmesi” başlıklı bölümünde,
ülkemiz, “İltica alanında AB mevzuatına uyumun başlatılması, mülteciler için konaklama
ve sosyal destek mekanizmalarının geliştirilmesi çalışmalarının sürdürülmesi, iltica
alanındaki idari ve teknik kapasitenin geliştirilmesi, Taslak İltica Yasasının 2005
tarihinde yürürlüğe girmesini takiben, ilgili alanda idari düzenlemeler çıkarılarak, bu
alanda başlatılan AB mevzuatı ile uyum çalışmalarına devam edilmesi” taahhüdünde
bulunmuştur.
Bu Ulusal Programa eklenmiş zaman çizelgesinde, “İçişleri Bakanlığı bünyesinde mülteci
statüsünün tespitine ilişkin karar vermede merkezi ve tek yetkili bir ihtisas kurumu
kurulması ve operasyonel kapasitenin geliştirilmesi için mevzuat, teşkilatlanma, idari
yapı ve altyapı ihtiyaçlarının karşılanması” 2004-2005 yıllarında yapılması gerekenler
arasında sayılmıştır.
Türkiye bu çerçevede, göç ve iltica alanındaki AB müktesebatına uyum sağlanabilmesi
amacıyla; 2002 yılında sınır kontrolü, göç ve iltica konularında çalışan farklı kurumları
bir araya getirdiği özel bir görev gücü tesis etmiş; akabinde ise bu üç konuda strateji
belgeleri oluşturarak, iltica, göç ve sınır kontrolü alanlarında AB müktesebatına uyum
çalışmalarında izleyeceği temel ilkeleri, stratejiyi ve öncelikleri belirlemiştir.
TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİLER ÖZEL RAPORU 87