Page 345 - temel-haklar

dönüştürülmesi hususunda, ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞI’NA TAVSİYEDE BULUNULMASI önerilmiştir.
D. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlen-
dirme
19) Şikayetçi, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açtığı tazminat
davasında kendi ve işt. adına hükmedilen tazminatı icra yoluyla takip
ettiği halde tazminat bedelinin anılan belediyece belirli bir takvime
bağlı olmaksızın değişen tutarlarda düzensiz bir şekilde ödendiğini
belirtilerek, Mahkemece hükmedilen tazminat bedelinin tamamının
ödenmesini veya ödeme tarih ve miktarlarının taahhüt edilmesini ta-
lep etmektedir. Somut başvuruda şikayet temel olarak, kamu malları-
nın haczedilemezliğine dair hükümler nedeniyle tazminata dair yargı
kararının icrasında yaşanan belirsizlik ve gecikmeye dayanmaktadır.
20) Anayasamızın 13. Maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, öz-
lerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belir-
tilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği düzen-
lenmiş ve bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokra-
tik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük
ilkesine aykırı olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Anayasamızın 35.
Maddesi ve AİHS Ek 1 no.lu Protokolün 1. Maddesi birbirine benzer
düzenlemeler ile herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğunu ve bu
hakkın ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğini öngör-
mektedir. Kamu yararı amacıyla mülkiyet hakkının sınırlandırılması-
nın örneklerine ise Anayasamızın çeşitli maddelerinde “Kıyılardan ya-
rarlanma” (m.63), “Ormanların korunması ve geliştirilmesi”(m.169),
konut hakkı (m.57) olmak üzere yer verilmiştir.

21) Öte yandan Anayasamızın “hak arama hürriyeti” kenar başlıklı
36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak su-
retiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve sa-
vunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. AYM
içtihatları incelendiğinde, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma
hakkının, sadece yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia
ve savunmada bulunma hakkını değil, yargılama sonunda hakkı olanı
elde etmeyi de kapsayan bir hak olarak kabul edildiği görülmektedir
(bkz. par.17/1 a).

340 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU