Page 104 - yargi-ozel-raporu
P. 104

tatmin edilebilmesi açısından yargılamanın makul süre içerisinde biti-
                   rilmesi ilkesi son derece önemlidir.” 56
                   (157) Anayasanın 141 inci maddesi, “davaların en az giderle ve müm-
                   kün olan süratle sonuçlandırılmasını” yargının görevi olarak ifade et-
                   miştir. 04/02/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Ka-
                   nununun “Usul Ekonomisi İlkesi” başlıklı 30 uncu maddesi, hâkimin,
                   “yargılamayı makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütülme-
                   sini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğunu”
                   hüküm altına almıştır. Öte yandan Sözleşmenin “Adil Yargılanma
                   Hakkı” başlıklı 6 ncı maddesinde, “Herkes, gerek medeni hak ve yü-   Bölüm 1 Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Ceza Yargılaması, Soruşturma ve Kovuşturma
                   kümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen
                   suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız
                   ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde,
                   hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir”
                   ifadesine yer verilmek suretiyle uyuşmazlıkların makul sürede çö-
                   zümlenmesinin adil yargılanma hakkının bir parçası olduğu açıkça
                   vurgulamıştır.

                   (158) Devlet olarak gerek anayasal düzeyde gerekse taraf olduğumuz
                   uluslararası anlaşmalar düzeyinde makul bir sürede davaların sonuç-
                   landırılması taahhüdünde bulunmuş olmamıza rağmen; maalesef
                   devletimiz aleyhine AİHM’e yapılan başvuruların konu açısından
                   ağırlıklarını incelediğimizde adil yargılanma hakkının ve bu hakkın
                   alt unsuru olan uyuşmazlıkların makul sürede çözülemediği şikâye-
                   tinin ciddi bir sorun teşkil ettiğini görmekteyiz. AİHM’in bu konu-
                   ya yaklaşımını ve devletimizin tutumunu idrak etmek açısından, 20
                   Mart 2012 tarihinde verilen ve Türkiye aleyhine yoğun bir şekilde
                   yapılmaya devam edilen makul sürede uyuşmazlıkların çözülemedi-
                   ği şikâyetleri konusunda “pilot karar” olarak belirlenen “Kaplan v.
                   Türkiye” davasında Mahkemenin verdiği kararı örnekleyebiliriz. Söz
                   konusu kararda Mahkeme, “Sözleşmenin 6 ıncı maddesine ilişkin ih-
                   lallerin Türkiye’de uzun yıllardır devam ettiğini ve iç hukuk düzeninde
                   yapısal ve sistematik bir problem oluşturduğunu; bu durumun, Sözleş-
                   menin 6 ıncı maddesi ile 13 üncü maddesine aykırılık teşkil ettiğini,

                   56  DEMİRCİOĞLU, Yaşar, Medeni Usûl Hukukunda İnsan Hakları ve Adil Yar-
                       gılanma Güvenceleri (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2001, sf.
                       387: aktaran, ÇELİK, age, sf. 111.



                                                                          77
   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109