Page 105 - yargi-ozel-raporu
P. 105

Mahkeme önünde, buna benzer daha yüzlerce başvurunun askıda oldu-
                      ğunu ve Türkiye’de bu duruma ilişkin artan başvuru sayısının ve çıka-
                      bilecek muhtemel ihlallerin göz önünde bulundurularak somut olayda
                      pilot karar prosedürünün uygulanması gerektiğini” belirtmiş; aynı za-
                      manda tespit edilen yapısal sorunların çözümü için oluşturulacak iç
                      hukuk yolları ile ilgili ilkeleri belirlemiştir.
                      (159) Ülkemizde 2010 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişiklik-
                      leri ile birlikte AYM’ye bireysel başvuru yolu açılmıştır. Anayasanın
                      148 inci maddesine eklenen ek fıkra uyarınca: “Herkes, Anayasada
                      güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
                      Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü
                      tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabi-
                      lir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş
                      olması şarttır.” Söz konusu maddede yapılan “Sözleşme kapsamındaki
                      herhangi birinin” vurgusundan, bireysel başvuru usulünün oluştu-
                      rulma amaçlarından en önemlilerinin Türkiye aleyhine uluslararası
                      alana taşınan uyuşmazlıkların sayısını azaltmak, bireylerin hukuki
                      tatminini ulusal yargı mercilerimiz aracılığıyla sağlamak ve Türki-
                      ye’nin bu konuda uluslararası arenadaki itibarını yükseltmek olduğu
                      anlaşılmaktadır.

                      (160) Uluslararası yargıya yoğun olarak taşınan uyuşmazlıklar arasın-
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      da en büyük paya sahip olan konuların başında adil yargılanma hakkı
                      ve alt unsuru olarak makul süre gelmektedir. Mahkeme, 02/07/2013
                      tarihli ve 2002 yılında açılmış bir hukuk davasının henüz ilk derece
                      mahkemesinde karara bağlanmadığı iddiasıyla yapılan bir bireysel
                      başvuru üzerine verdiği kararda: “…Somut başvurunun dayanağını
                      oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler
                      uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamında olup, ayrıca davaların
                      en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının
                      görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141 inci maddesinin de, Ana-
                      yasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının
                      değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Ma-
                      kul sürede yargılanma hakkının amacı, tarafların uzun süren yargı-
                      lama faaliyeti nedeniyle maruz kalacakları maddi ve manevi baskı ve
                      sıkıntılardan korunmasıdır. Hukuki uyuşmazlıkların çözüm sürecini
                      uzatarak çoğu zaman elde edilecek hükmün yararını ortadan kaldıran




                      78
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110