Page 362 - yargi-ozel-raporu
P. 362

yürütme organına müdahalesi şeklinde bir sonuçla karşılaşılacaktır.
                   Bu durum ise kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırılık teşkil edecektir. 387
                   (696) Sosyal devlet ilkesinin gelişmesiyle birlikte, idarenin görev ala-
                   nı genişlemiş, bireylerle idare arasındaki ilişkiler daha karmaşık bir
                   hal almıştır.  Devlet, ülkesinde yalnız asayişi sağlamakla sorumlu
                             388
                   olmaktan çok ötede, başta ekonomik hayat olmak üzere, kişilerin
                   hayatına ilişkin tedbirleri alma, bu tedbirleri alabilmek için de gerek-
                   li müdahaleleri yapma sorumluluğunu üstlenmiştir.  Bunun doğal
                                                               389
                   sonucu olarak, idare hukukunun alanı genişlemiş, idare hukukun-
                   dan doğan uyuşmazlıklar uzmanlaşma gerektirir hale gelmiştir.
                   (697) Günümüzde, adli yargıdan ayrı bir idari yargı sisteminin var-
                   lık sebebini sadece gelişimindeki tarihi kökenleriyle ya da kuvvetler
                   ayrılığı ilkesi ile açıklamak yeterli değildir. İdari yargının varlığı için
                   en önemli sebep, özel hukuktan farklı bir mahiyeti bulunan kamu
                   hukukundan doğan uyuşmazlıkların özellikleri ve adli mahkemele-
                   rin bu uyuşmazlıkları çözümlemeye, ihtisas ve özel hukuk alanında
                   edinmiş oldukları melekeleri itibariyle yetersiz kalışlarıdır. İdarenin
                   işlem ve eylemlerinin, adli yargıdan ayrı bir teşkilatlanması olan
                   idari yargı tarafından denetlenmesinin sebebi, kamu hizmetlerin-
                   den doğan uyuşmazlıkların özelliğinden kaynaklanmaktadır. Adli-
                   ye mahkemelerinde eşit hak ve menfaatlere sahip kişiler arasındaki   Bölüm 9   İdari Yargı
                   uyuşmazlıklara bakılmasına karşın, idari yargıda çoğu zaman davalı
                   konumunda bulunan idarenin, üstün yetkilere sahip olması, kamu
                   gücünü kullanması ve uygulanan hukukun farklı bir mahiyeti bulu-
                   nan idare hukuku olması nedeniyle farklı bir uzmanlaşma ve yargıla-
                   ma usulü gerektirmektedir. 390

                   (698) İdari hâkim karar verirken, kişi yararı ile kamu yararı ara-
                   sında denge kurabilecek durumda olmalı; bu dengeyi sağlarken
                   kişi yararı ile kamu yararını adil bir biçimde bağdaştırarak hem
                   kişi yararını korumayı bilmeli hem de kamu hizmetinin devam-



                   387 TUNCAY, age, sf. 11.
                   388 GÖZÜBÜYÜK, TAN, age, sf. 25.
                   389 ÖZDEŞ, age, sf. 12.
                   390 ONAR, S. Sami, İdare Hukukunun Umumi Esasları, C. III, Hak Kitabevi, 3.
                       Bası, İstanbul 1966, sf. 1939.



                                                                         335
   357   358   359   360   361   362   363   364   365   366   367