Page 373 - yargi-ozel-raporu
P. 373
la vazifeli idare meclisleri , yerelde örgütlenerek halkın İstanbul’da-
417
ki Şurayı Devlete gitmeden şikâyetlerini iletebileceği bir mekanizma
olarak öngörülmüştür. Şurayı Devlet ise, idare meclislerinin verdiği
kararlara karşı başvuruları incelemek ve doğrudan kendisine yapılan
başvurular hakkında son sözü söylemekle görevlendirilmiştir.
(732) Merkezde bir yüksek mahkemenin olduğu ve yerelde ilk dere-
ce mahkemelerin bulunduğu günümüz idari yargı düzeni, Osmanlı
modernleşme sürecinin Cumhuriyet dönemine bir mirası mahiye-
tindedir. Özellikle yukarıda değinilen Şurayı Devlet ve idare mec-
lislerine ilişkin yapı, büyük çoğunlukla Cumhuriyet döneminde de
korunarak ve güncellenerek sürdürülmüştür. Cumhuriyetin ilk ana-
yasası olan 1924 Anayasası, Şurayı Devlete (Danıştay) ilişkin olan
maddesinde, alt derece idari yargı mercileri hakkında herhangi bir
düzenleme getirmemiştir. Bununla birlikte, 05/05/1929 tarihli Res-
mi Gazetede yayımlanan 1426 sayılı Vilayet İdaresi Kanunuyla, “vi-
layet idare heyeti” adında, idarenin yerelde denetlenmesini sağlayacak
kurumlar ihdas edilmiştir. Takip eden yıllarda söz konusu Kanunu
yürürlükten kaldıran 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu da “il idaresi ku-
rulu” adıyla aynı müesseseyi muhafaza etmiştir.
(733) 1924 Anayasası döneminde, idari yargıya ilişkin ilk ve son tah-
lilde karar verme görevi Şurayı Devlete verilmişti. Vilayet idare heye-
Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
ti veya il idare kurulu adıyla anılan kurumlar, tam anlamıyla bir yar-
418
gılama merci konumunda bulunmamaktaydı. Cumhuriyet öncesi
dönemin etkisiyle kurulan söz konusu müesseseler, idarenin yoğun
419
etkisi altında kalmaktan kurtulamamıştı. 1961 Anayasasının yar-
417 KARAHANOĞULLARI, age, sf. 206.
418 İl idare kurulları açısından bu değerlendirmeler doğru olmakla birlikte, alt
derece idari yargı mercilerinin boşluğunun doldurulması amacıyla yargısal
görevlerin bu kurullara tevdi edildiğine dair 5442 sayılı Kanunun genel gerek-
çesi: “… Danıştay Kanununa göre bu kanuni mercileri aşarak birinci derece de
Danıştaya müracaatları hem halk tarafından açılan davaların intacında gecik-
meyi ve hem de Danıştayın görev yükünü ağırlaştırmayı mucip olduğundan iptal
davalarının birinci derecede karara bağlanması mecburiyeti daha açık şekilde ifa-
delendirilmiş ve Danıştayın bu davaları itiraz yolu ile ikinci derecede kesin karara
bağlamaları hükümleri mahfuz tutulmuştur.”
419 Bu konu bağlamında, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun 57 nci maddesinde
Kurulun teşkiline ilişkin hüküm açıklayıcı mahiyettedir: “İl idare kurulu, vali-
nin başkanlığı altında hukuk işleri müdürü, defterdar, milli eğitim, bayındır-
346