Page 402 - yargi-ozel-raporu
P. 402
öngörülmediğinden, bu davaların sonuçlanması (eskisi kadar olmasa
da ) uzayabilmektedir. Kanun gereği bilirkişi ücreti öncelikle dava-
cıdan, yatırmadığı takdirde davalı idareden, o da yatırmadığı tak-
dirde Hazineden istenmekte, bilirkişi ücreti tamamlandıktan sonra
bilirkişi seçimi yapılarak itiraz olup olmadığının belirlenmesi için
bilirkişi isimleri taraflara bildirilmekte, isimler kesinleştikten sonra
alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmekte, itiraz süresi beklen-
dikten sonra dosyada duruşma talebi yoksa karar verilmekte, duruş-
ma talebi varsa, yine mevzuat gereği duruşma davetiyeleri duruşma
gününden en az 30 gün önce taraflara gönderilmekte ve duruşma
yapıldıktan sonra karar verilmektedir. Görüleceği üzere, bütün bu
süreç yargılamayı uzatmakta ve ivedi yargılamadan beklenen faydayı
etkisiz hale getirmektedir. Bu sakıncaların giderilmesi için, ivedi
yargılamaya tabi dosyalarda bilirkişi ücretinin sonradan haksız
çıkacak taraftan alınmak üzere doğrudan Hazineden karşılan-
masını, mahkeme tarafından resen seçilecek bilirkişilere bilirkişi
incelemesi yaptırılmasını (isimler önceden taraflara bildirilmek-
sizin), alınan bilirkişi raporu sonrasında esas karar verilerek, bi-
lirkişi raporu ile esas kararın birlikte taraflara tebliğ edilmesini,
duruşma yapılmasının ise mahkemenin takdirine bırakılmasını
sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının yerinde olacağı ve bu
suretle ivedi yargılama usulünün gerçek anlamda yargılamayı Bölüm 9 İdari Yargı
hızlandıracağı değerlendirilmektedir.
(804) Öte yandan; kanuni düzenleme ile belli süreleri hızlandırmak
bir çözüm olabilirse de idari yargının iş yükü düşünüldüğünde, bu
davaları çözümleyecek hâkimlerin, ivedi yargılama usulüne tabi dos-
yaları süresinde sonuçlandırmakta zorlandıkları bir gerçektir. Bu ne-
denle, salt yasal tedbirler yeterli değildir. Yargılamayı hızlandıracak
en önemli husus, hâkim başına düşen dosya sayısının Avrupa stan-
dartlarına getirilmesidir.
4.2. Vergi Mahkemeleri
4.2.1. Vergi Yargısının Tarihçesi
(805) Vergi uyuşmazlıklarının yargı tarafından çözülmesi 1982 yı-
lında kabul edilen 2576 sayılı Kanun ile Türk hukukunda kabul
edilmiştir. Ancak mezkûr Kanundan önce de vergi uyuşmazlıkları-
375