Page 172 - 2021 Yıllık Rapor
P. 172

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               Anayasal koruma altında olan dilekçe ve bilgi edinme hakkı, yasal düzeyde ise 3071
               sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı
               Kanunu ile düzenlenmiş ve söz konusu hakların kullanılma biçimleri belirlenmiştir.
               Ayrıca, bilgi edinme hakkına ilişkin olarak, Anayasa’nın 26'ncı maddesinde, herkesin,
               düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak
               açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu, bu hürriyetin resmî makamların müdahalesi
               olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsadığı belirtilerek,
               bilgi edinme hakkının düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin bir parçası olduğu
               ortaya konulmuştur.

               Uluslararası  hukukta  bilgi  edinme  hakkının  korunma  yollarına  bakıldığında  ise;
               10  Aralık  1948  tarihli  İnsan  Hakları  Evrensel  Bildirgesi’nin  19’uncu  maddesinde,
               “herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğü hakkı olduğu, bu hakkın düşüncelerinden dolayı
               rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan
               araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kıldığı”  belirtilmiştir.  Avrupa  İnsan
               Hakları Sözleşmesi’nin “İfade özgürlüğü” başlıklı 10’uncu maddesinde de benzer bir
               anlatım kullanılarak, “herkesin ifade özgürlüğü hakkına sahip olduğu, bu hakkın, kamu
               makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü
               ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de” kapsayacağı ifade edilmiştir. Avrupa
               Birliği  Temel  Haklar  Bildirgesi’nin  11’inci  maddesi  ise,  “herkesin, ifade özgürlüğü
               hakkına sahip olduğu, bu hakkın, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ulusal
               sınırlarla kısıtlanmaksızın bir görüşe sahip olma, haber ve düşünceleri elde etme ve bunları
               ulaştırma özgürlüğünü içerdiğini” düzenlenmiştir.
               Yukarıda belirtildiği üzere, Anayasa, yasa ve uluslararası metinler ile yüksek koruma
               sağlanan bilgi edinme hakkı, idarelerin kamu hizmetlerini yürütürken kullandığı kamu
               gücüyle vatandaştan üstün konumda olması karşısında ve -ilgili Kanun’da da belirtildiği
               üzere-, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan ilkeler gereğince, kişilere idarenin
               eylem, işlem ve kararlarından bilgi sahibi olma imkânı vermektedir.
               Günümüzde değişen yönetim ilkeleri gereğince idarelerden; eylem, işlem ve kararlarında
               şeffaflık, hesap verilebilirlik, dürüstlük, ölçülülük, yetkinin kötüye kullanılmaması gibi
               iyi yönetim ilkelerine uygun davranmaları beklenmektedir. Özellikle idarenin şeffaflığı
               ilkesi yönetilenlerin işleyen idari mekanizmaya katılımı açısından oldukça önemli
               olup, yönetilenler söz konusu katılıma anayasal güvenceye sahip bilgi edinme hakkı
               aracılığıyla erişebilecektir.

               Vatandaşlar bu hakkın kullanılmasıyla sahip olunan bilgiler aracılığıyla, daha aktif ve
               bilinçli şekilde demokratik katılım sağlayabilecek, bu yolla idareleri denetleyebilecek,
               idarenin hatalı eylem, işlem ve kararlarının düzeltilmesini sağlayabilecektir. Bu yönüyle
               bilgi edinme hakkının, demokrasinin hayata geçirilmesinde oldukça önemli bir unsur
               olduğu görülmektedir.
               Dilekçe hakkı ise; hukuk devletinin gereklerine uygun olarak, Türk vatandaşlarının ve
               Türkiye’de ikamet eden yabancılar için karşılıklılık esası gözetilerek kendileriyle veya



                                                                        2021 YILLIK RAPOR  171
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177