Page 204 - 2021 Yıllık Rapor
P. 204
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
denetime konu edilen çalışma dönemlerinde Kuruma bildirilmiş ve fiilen çalışmış
bordro tanıklarının dinlenilmesi, işverenin başvuran hakkında beyanının alınması, yerel
denetim yapılması hususlarının eksik olduğunu tespit etmiştir. Bunun üzerine başvuranın
bu işyerlerinde geçen sigortalılık sürelerinin iptaline yönelik Kurum işleminin ve bunun
sonucunda emekli maaşının kesilerek, yersiz ödeme kapsamında borç çıkarılması
işleminin yukarıda yer verilen hususlar gözetilerek yeniden değerlendirilmesi yönünde
65
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına tavsiyede bulunulmasına karar verilmiştir .
7.4.1.5.2 Zorunlu Sigortalılık Niteliğinin Mevcut Olmaması Nedeniyle
Sigortalılık Sürelerinin ve Emekli Aylığının İptalinin Mülkiyet Hakkı ve
Dürüstlük Kuralı Bağlamında Değerlendirilmesi
Bilindiği üzere Anayasa’nın 35. maddesinde, mülkiyet hakkı düzenlenmekte ve herkesin
mülkiyet hakkına sahip olduğu ve mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla
kanunla sınırlanabileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, hukuka
aykırı sosyal güvenlik ödemelerinin tahsiline ilişkin uyuşmazlıkları mülkiyet hakkına
yapılan müdahale çerçevesinde ele almış ve bu müdahalenin ölçülü olup olmadığını
ayrıca incelemiştir. Ölçülülüğün tespitinde ise kanuna aykırı olarak ödeme yapılması
biçiminde ortaya çıkan sonuca tarafların ne derece katkısının olduğuna bakılması
gerektiği, bu bağlamda tarafların yasal yükümlülüklerinin neler olduğu, bunların yerine
getirilmesinde ihmalkârlık gösterilip gösterilmediği ve ihmalin varlığının tespiti hâlinde
bunun hukuka aykırı sonucun doğmasında bir etkisinin bulunup bulunmadığının göz
önünde bulundurulması gerektiği özellikle değerlendirilmiştir. (Fatma Ülker Akkaya, B.
No: 2014/18979, 22.02.2018, § 50 Uğur Ziyaretli, § 65).
Diğer taraftan Yüksek Mahkeme, hukuka aykırı sosyal güvenlik ödemelerinin tahsiline
ilişkin uyuşmazlıklarda sosyal adaletin gereği olarak idarenin tesis ettiği hatalı işlemi
somut olayın koşullarına göre geri alabileceğini veya belli durumlarda kaldırabileceğini
belirtmektedir. Yüksek Mahkeme aksi durumun, kişilerin sebepsiz zenginleşmesine
yol açabileceği gibi sosyal güvenlik fonlarına katkıda bulundukları hâlde kanunlardaki
koşulları sağlamadıkları gerekçesiyle ödemelerden mahrum kalan kimseler yönünden
adil olmayan sonuçlar doğurabileceğine, bu durumun sınırlı kamu kaynaklarının uygun
olmayan yöntemlerle dağıtımına cevaz verilmesi anlamına gelebileceğinden kamu
yararı ile örtüşmeyeceğine işaret etmektedir. Bununla birlikte, başvurucu üzerinde aşırı
ve orantısız bir yüke sebep olunup olunmadığının tespit edilmesi, emekli aylığının
sosyal bir ödeme olduğu hususu da dikkate alınarak yersiz yapılan ödemelerin iade
edilebilmesi için ilgililerin ekonomik anlamda dara düşmesini önleyecek şekilde bir
takvime bağlanması gerektiği ifade edilmektedir. (Fatma Ülker Akkaya, § 53 Tevfik
Baltacı, § 74).
Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı
ile kanun koyucu, her somut olayda hakların kullanılmasının kapsam ve içeriğini
objektif iyi niyet kuralı ile sınırlamaktadır. Söz konusu kurala aykırı davranışların ise
hukuk tarafından korunmayacağı açıkça ifade edilmektedir. Bu kapsamda dürüstlük
65 2020/96143 numaralı başvuru hakkında verilen 08.02.2021 tarihli Tavsiye Kararı
2021 YILLIK RAPOR 203