Page 269 - 2021 Yıllık Rapor
P. 269
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
okuma fırsatı verilmeden imzalamak zorunda kaldığını, emekli maaşının 3/4 kısmının
kredi ödemesi için kesildiğini, başka bir geliri olmamasından dolayı geriye kalan
emekli maaşının 1/4 kısmı ile ailesinin ve kendisinin temel yaşam ihtiyaçlarını dahi
karşılamakta çok zorlandığını ifade ederek, emekli maaşından 3/4 oranında değil de,
1/4 oranında kredi ödemesi için kesinti yapılacak şekilde düzenleme yapılması talebiyle
Kurumumuza başvurmuştur.
Kurumumuzca yapılan değerlendirmede, emekli maaşında yapılan kesinti ile ilgili
“5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 93’üncü
maddesinin birinci fıkrasının “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir,
aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir,
aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka
borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin
haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü
tarafından reddedilir.” şeklinde olduğu, doktrinde savunulan bir görüşe göre ise, 5510
sayılı Kanun’un 93’üncü maddesinde öngörülen emekli maaşının haczedilemeyeceğine
ilişkin kuralın emredici nitelikte ve kamu düzenine ilişkin olduğu, Yargıtay 12.
Hukuk Dairesinin de aynen doktrinde ileri sürülen görüş doğrultusunda karar verdiği
görülmüştür. Yargıtay bahsedilen ilgili hukuk dairesine göre de “5510 sayılı Kanun’un
93’üncü maddesindeki bu düzenleme kamu düzeni ile ilgili olup haczedilmezlik
şikâyeti de herhangi bir süreye tabi bulunmamaktadır. İcra ve iflâs hukuku doktrininde
şikâyetin süreye tabi olmadığı hallerden biri olarak kabul edilen kamu düzenine
aykırılık, borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş
emredici hükümlere aykırı olarak yapılan işlemleri ifade etmektedir. (Baki Kuru, İcra ve
İflâs Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 109 ) Benzer bir başka görüşe göre ise, kamu
yararı amacıyla taraflar ya da üçüncü kişiler lehine konulmuş emredici hükümlere
açıkça ve ağır şekilde aykırı olan işlemler kamu düzenine aykırıdır. (Hakan Pekcanıtez,
İcra İflâs Hukukunda Şikâyet, Ankara 1986, s. 88; Hakan Pekcanıtez/ Oğuz Atalay/
Meral Sungurtekin Özkan/ Muhammet Özekes, İcra ve İflâs Hukuku, Ankara 2013,
s.135).” ifadelerine yer verildiği görüldüğünden şikâyet konusunun değerlendirilmesi
ve sonucu hususunda başvuranın ve kurumumuzun bilgilendirilmesi ile ilgili gerekli
önlemlerin alınması gerekmekte olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda, idari başvuru
yolları tüketilmeden gerçekleştirilen başvurunun şikâyete konu iddianın dostane çözüm
usulü de dikkate alınacak şekilde incelenmesi ve talebin değerlendirilmesini teminen
başvurunun ilgili idareye gönderilmesi gerektiği değerlendirilerek kanuna aykırı olarak
işlem tesis edilmiş olması sebebiyle; kamu yararı amacıyla taraflar ya da üçüncü kişiler
lehine konulmuş emredici hükümlere açıkça ve ağır şekilde aykırı olan işlemlerin kamu
düzenine aykırı olduğu ifade edilerek konunun incelenmesi amacıyla Kurumumuzca
Gönderme Kararı 134 verilmiştir.
134 2021/13336 numaralı başvuru hakkında verilen 13.09.2021 tarihli Gönderme Kararı
268 2021 YILLIK RAPOR