Page 448 - 2021 Yıllık Rapor
P. 448
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
yükümlülüklerin idaresince yerine getirilmesi halinde makul bir tazmin elde edebileceği
sonucuna varılmıştır.
Bu doğrultuda, Anayasa ile güvence altına alınan “mülkiyet hakkı”nın korunması
için başvuruya konu taşınmazın 2942 sayılı Kanun kapsamında sırasıyla, idarenin
mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle ivedilikle
kamulaştırılması hususunda Karasu Belediye Başkanlığına Tavsiyede Bulunulmasına
22
karar verilmiştir.
İlgili idarenin bu Karara ilişkin 02.12.2021 tarihli ve 14458 sayılı cevabi yazısında
ise, Kamu Denetçiliği Kurumu kararlarının tavsiye niteliğine vurgu yapılarak
kamulaştırmasız el atma durumunun gerçekleştiği hallerde sadece kamulaştırma
imkanının olmadığı; bununla birlikte, yargı yolunun da açık olduğu; dolayısıyla bu
hukuki yollar marifetiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabileceği belirtilmiştir.
Karasu Belediye Başkanlığının söz konusu cevabı değerlendirildiğinde, aslında
ombudsman uygulamasının ilgili idare tarafından yeterince bilinmediği hususuyla
karşılaşılmaktadır. Zira idare, alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi konumundaki
ombudsman denetimini görmezden gelerek dava yolunu işaret etmekle yetinmiştir.
Gerçekten de yargı mercilerinin yapacağı inceleme ve vereceği kararlar, anayasal
bağlamda bağlayıcı ve ihtilafları nihai surette çözücü olması sebebiyle hem hak arama
hürriyeti hem de hukuk devleti ilkesi bakımından tartışmasız bir öneme sahiptir. Ancak
yargısal yollara başvurmadan uyuşmazlıkların çözülmesi anlayışı, son yıllarda hukuk
düzenine kazandırılan kimi müesseselerle kökleşmektedir. Nitekim Anayasa’nın 74
üncü maddesinde yer alan kamu denetçisine başvurma hakkı ve bu hakkın kullanımına
imkan veren Kamu Denetçiliği Kurumu, bahse konu alternatif çözüm yolları arasında
idarenin taraf olduğu ihtilaflara ilişkin olarak varlık kazanmıştır.
Kurum, idarenin tüm işlem, eylem, tutum ve davranışlarını, hukuk, hakkaniyet, insan
hakları ve iyi yönetim ilkeleri yönünden inceleyerek gerektiğinde önerilerini idareye
sunmaktadır. Bu işlevini yerine getirirken, bir taraftan kamu yönetiminde yaşanan
sorunlara odaklanarak kamu hizmetinin yürütülmesindeki kalitenin artırılması adına
idarelere rehberlik etmekte, diğer taraftan yargı yoluna başvurmadan kişilerin adil bir
çözüme kavuşmalarını sağlamaktadır. Yani KDK, yargısal denetimin katı yapısından
uzaklaşan, uygulamasında yer alan dostane çözüm yöntemi ve kararlarının tavsiye
niteliğinde olması yönleriyle tarafları uzlaştırıcı ve sorunları yapıcı bir şekilde çözme
gayreti içindedir.
Tüm bunlara rağmen başvuruya muhatap Belediye Başkanlığının sadece yargı yollarını
işaret etmesi ve Kurumumuzun kararlarının niteliğine vurgu yapması, uyuşmazlıkların
kısa sürede çözülmesi suretiyle idareye olan güvenin artmasını engelleyici bir yaklaşımdır.
Yargı kararlarının idare aleyhine hükmedilmesi halinde ise, hem zaman hem de kaynak
kaybına sebep olacağından kamu yönetiminin işleyişiyle bağdaşmayacaktır. Dolayısıyla
KDK’nın hukuk düzeninde üstlendiği rolün gereği olarak kararlarına azami düzeyde
uyulması büyük önem taşımaktadır.
22 2021/10059 numaralı başvuru hakkında verilen 20/10/2021 tarihli Tavsiye Kararı
2021 YILLIK RAPOR 447