Page 450 - 2021 Yıllık Rapor
P. 450
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
yolluğu bağlamındaki talepleri haklı bularak önerileri ilgili idareye sunmuştur. Özellikle
Danıştay içtihatları arasındaki farklı yorum ve yaklaşımlar, titiz bir surette ele alınmıştır.
Ancak başvuruya muhatap idare, ilgili mevzuat, bazı yargı kararları ve takdir yetkisine
odaklanarak aynı surette gerekçeli bir cevabı Kurumumuza iletmemiştir. Oysaki
6328 sayılı Kanun’un 20'nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki, önerilen çözümün
uygulanabilir nitelikte görülmemesi halinde gerekçesinin bildirileceği hükmünde geçen
“gerekçe” kavramıyla kararda yapılan tespitlere en az onun düzeyinde verilecek yanıtların
kastedildiği açıktır. Bu bakımdan, ilgili idarenin Karara yönelik cevabını bildirirken
yasal yükümlülüğünün tüm gereklerine dikkat etmesi önem taşımaktadır.
Mahkeme Kararının Uygulanması Talebi
Başvuran, 2019 EKPSS sınav sonucu ile yapılan yerleştirmeye göre Emniyet Genel
Müdürlüğü emrine Isparta iline sosyal çalışmacı olarak yerleştirildiğini, 20.01.2020
tarihinde atama için istenilen evrakları elden teslim ettiğini, Samsun İl Emniyet
Müdürlüğü tarafından düzenlenen 23.11.2020 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesi ile Emniyet
Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığının 10/11/2020 tarihli yazısına istinaden
emniyet teşkilatına atanmasının uygun olmadığına dair karar verildiğinin tarafına
bildirildiğini, hakkında tesis edilen işlem nedeniyle açmış olduğu dava neticesinde
Ankara 11. İdare Mahkemesinin 06.05.2021 tarihli ve 2021/31 E., 2021/398 K. sayılı
kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, ancak anılan yargı kararına
rağmen atama işleminin yapılmadığını iddia ederek, Anayasa›nın 138'inci maddesi
ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28'inci maddesinin birinci fıkrası
uyarınca mahkeme kararının uygulanarak atama işleminin yapılmasını talep etmiştir.
Yapılan inceleme sonucunda, ilgili idarece Ankara 11. İdare Mahkemesinin 06.05.2021
tarihli ve 2021/3l E., 2021/398 K. sayılı “dava konusu işlemin iptaline...” dair
kararının uygulanması noktasında işlemlerin devam ettiğinin ifade edildiği; gerek
Anayasa’nın 138 inci maddesinde ve gerekse de İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28
inci maddesinde yer alan yargı kararlarının yerine getirilmesinin geciktirilemeyeceği
yönündeki emredici hükümlere rağmen ilgili idarece söz konusu mahkeme kararının
gereğinin yerine getirilmesi hususunda 2577 sayılı Kanun’un 28'inci maddesinde
öngörülen azami sürenin aşıldığı; Anayasa ve Kanun’un anılan hükümleri ile yargı
kararlarının hangi gerekçe ile olursa olsun uygulanmamasından idarenin sorumlu
tutulduğu; dolayısıyla idarenin mahkeme kararlarını uygulamasının anayasal ve kanuni
bir zorunluluk olduğu; idarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı
kararının uygulanmamasından doğan sorumluluğunun da devam edeceği; Anayasa
Mahkemesi kararları bağlamında “hak arama hürriyeti”nin yalnızca yargı mercileri
karşısında davalı veya davacı olma sıfatını değil aynı zamanda mahkeme nezdinde
verilmiş olan kararın idari mercilerce gereğinin yerine getirilmesini de kapsadığı;
ayrıca mahkeme kararlarının uygulanmasının yargılama sürecinin devamı niteliğinde
görülerek yargılamayı tamamlayan ve yargılamanın bir anlam ve sonuç doğurmasını
sağlayan unsur olarak nitelendirildiği ve bu kapsamda ilgili idarenin Kanun tarafından
öngörülen sürede mahkeme kararını yerine getirmemesi yönünde tezahür eden
işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2021 YILLIK RAPOR 449